Kaldı yedi (!)

Bakıyorsunuz, maça sayılı dakikalar kalmış ama Avni Aker tribünlerinde boşluklar var. 'Bir terslik var' diyorsunuz.
Hani 'yayla zamanı' desek değil. 'Karne zamanı' desek hiç değil. 'Gündüz' desek, 'mesai' desek, hiçbiri değil. 'Trabzon şehri, Trabzonspor'un farkında değil' diyoruz hep. Sürekli söyledik, söyletmeye de devam edecekler; "Şehirlerine gelen takım Trabzonspor ama onlar farkında değiller!" Gerilimi üretirken son derece cömert olan şehir, şampiyondan önce kendisi 'sakin'.
Şehrin ilgisini stadyuma çekme konusunda eksikler nedir acaba?
Kulüp bu aşamadan sonra lig bitene kadar kalan tüm biletleri lise ve dengi okullar başta olmak üzere üniversite öğrencilerine vermeli.

Şampiyonluğu bırakmaz
Trabzonspor takımı, 'az yakıtla üstün performans' üretmeye çalışan yeni nesil otomobiller gibi.
Savaşan birçok oyuncu varken, durumu idare edenler de var.
Jaja'ya ön yargımız olabilir mi diye düşündük ilk başta ama baktık öyle değil, Jaja hiç yok! Umut net fırsatları kaçırınca Burak; kan ter içinde"100'ler kulübüne giriver bari" dedi. Burak'ın yaptığı asisti alkışlamak gerektiğini düşünüyorum.
Açık oynayan ve en az Trabzonspor kadar korner kullanıp, pozisyona giren bir Konyaspor izledik ayrıca.
Jaja'nın oyundan alınması sonrası daha da içine kapanan Trabzonspor, koca bir 45 dakika rakibine teslim oldu.
Zayatte'nin birçok oyuncuyu ziyan etmeden maçın tamamlanması bir şanstı.
Az yakıtla üstün performans üreten Trabzonspor, doğaya daha az zarar vermeyi de başarmalı!
Ve son olarak da onların tabiriyle bitirelim: "Trabzonspor bu aşamadan sonra şampiyonluğu
bırakmaz!"