01 Eylül 2011 | Perşembe

U'vefa

TFF... UEFA... MAA... Futbol ömrümüzün vazgeçilmez 3 kısaltması oldular son dönemde.
TFF ve onun başkanı MAA, aslında kısaltma gibi gözükse de işi uzatanlar olurken...
UEFA, işi gerçek manada (futbolun diliyle) kısaltan oldu...

***
Aslında, ülke olarak içeride çözemediğimiz birçok konuya, dışarıdan aldığımız talimatlarla çözüm bulmamız ilk değil!
Görünen o ki; son da olmayacak!
Bu iş de öyle oldu. "Sen çözemiyorsan, ben çözerim" dedi adamlar.
Çözmediler aslında.
Gidiş yolunu verdiler, gittiler. Tamamını biz çözersek size ayıp olur dediler adeta! "Burdan devam edin, doğru sonucu elbet bulacaksınız!" dediler...
Yaptıkları tam da bu oldu!
***
Problem çözümlemede gidiş yolu, sonuç kadar önemlidir, bilirsiniz! Gidiş yolunuz yanlış ise kırmızı çizgi kafadan üzerinize çekilir, bunu hocalar iyi bilir.
Haliyle öğrenciler de iyi bilir.
Bilmiyorsan, alırsın sıfırı, oturursun aşağıya!
Bu da bir etkin öğrenme metodu olarak, ileriki yıllarına dair önemli ders olur sana!
Yine de kazançlısındır, dersi aldıysan tabii!
***
Daha ilk gün durumun vahametini; "durum vahim" kısa mesajıyla bizlerle paylaşan kimdi?
Elbette ben değildim! TFF ve onun başkanıydı!
Sonra ne oldu? Ne oldu da iş bu kadar uzadı?
Gidip gelmeler, ev oturması tadında fiskoslar, süreci lastik gibi uzattı. İş öyle bir aşamaya geldi ki, aynı kulübe üye iki kişi, en sonunda televizyonda tartıştılar resmen!
Şimdi o iki ismi ya da birçok fanatik ismi bir yer değiştirin MAA ile sonuç değişir miydi sizce?
TFF ve onun başkanı tipik taraftar güdüsüyle hareket ediyor, hepsi bu!
Allah için iyi de direniyor!
***
Trabzonspor'u Şampiyonlar Ligi'ne davet eden UEFA, bu davetiyle TFF'ye kısa ama bir o kadar da uzun bir mesaj çakmış oldu!
Şampiyonun bir tek ismini ilan etmediler, o kadar!
TFF ne yaptı peki? "Bilgimiz yok, biz yollamadık, dosya var, yurt dışı yasağı var..." türünde garip bir sokak tipi savunma yöntemi tercih ettiler.
Hatta neredeyse bir tek; "Arayıp hesap soracağız!" demedikleri kaldı!
Öyle ya, Trabzonspor başka bir ülkenin takımıydı!
UEFA; "Para Türkiye'ye gitsin istedik" derken, onlar bunları söylediler üstelik.
***
Haftalardır, kendi derdine yanmak, kendi sorununa odaklanmak yok! "Aslında bize ne oldu?" sorusunu sormak yok!
Üstüne üstlük, sordurmamak, soranlara da engel olmak var!
İşte haftalardır yapılan budur!
Sağduyulu tek tük sese zerre tahammül yok!
Aslına bakarsanız; hak kavramı asıl bu topraklarda yükselmeliyken, bunu sıkça dışarıdan ithal ediyoruz biz!
Acı olan asıl bu iken, sebep olan kimselerin yüzü hiç kızarmıyor!
Korkarım ki, bu böyle devam ettiği sürece de bizler çok daha fazla başmüfettiş ziyaretleri göreceğiz!
İyi bayramlar Türkiye'm...