İyi, kötü, çirkin

Son bölümde yine o özlenmeyen eski hallerine dönse de kazanmayı bilen bir Trabzonspor izledik.
Oyunun ilk bölümünde ise izleyen herkesi şaşırtan performansıyla "Daha önceleri nerelerdeydiniz?" dedirttiler...
Trabzonspor, futbolda (ve tabii yarışmacı hayatın her alanında) psikolojik unsurların ne kadar önemli olduğunu kazandıkça gösteriyor...
Son üç maçını kazanarak kupa için de ekstra özgüven kazanırken, kasalarına bir nebze para atmış oldular...
Sol bek Cehc'in bir bindirmeyi Halil'in kafasına bırakması, onun da adrese teslim etmesi, maçın iki iyisinin birbirlerine ödülü gibiydi...

Geri bırakan zihniyet!
Değişiklikleri yine olumlu bulmadık...
Geç kalınması ve tercihler ayrıca tartışılabilir ama; geçen hafta şampiyon adayını deviren Gençlerbirliği'ne karşı 2 gol ve bol pozisyonlarla kazanmak teknik adamı haklı gösteriyor...
Tribün tepkilerinin istikameti izleyenleri uzun süre sessiz bir film izlemeye makum etti!
Adrian'ı oyunda kalmasını sağlamak, onu oyunda dinlendirmek ve Aykut'ta ısrar etmek gerekiyor... Tribünler bu derece sevdiği Onur'un transferini telaffuz etmek dahi büyük risk...
Cehc'in kafasına isabet eden cisimi atan zihniyet de Trabzonspor'u geri bırakan yüzdeye dahil olanlardan biri...
O da yaşanan bu süreçten sorumlu!