Abi devam et...

Fıkra bu ya... Kamyon yolda giderken kırmızı ışıkta duran bir araca çarpmış... Arabadaki adam öfkeyle aşağıya inmiş ve kamyoncuya bağırmış, kamyoncu özür dilemiş, "frenim patladı, duramadım" demiş, adam da affetmiş, yola devam edilmiş...
Az bir süre sonra, aynı sahne bu kez bir çukurda durmak zorunda kalan arabaya, aynı kamyonun yeniden çarpmasıyla yaşanmış...
Kamyoncu özürler dilemiş, arabadaki adam yine aşağı inmiş, yine bağırmış, çağırmış ama sonunda "ne yapalım" diyerek yine özrü kabul etmiş, yola devam edilmiş.
Az biraz sonra, fıkra bu ya, bu kez bir virajda kamyon, malum arabaya bir kez daha çarpmış... Arabadaki adam öfkeyle aşağıya inmeye yelteniyormuş ki, camdan kamyoncu bağırmış "abi devam et, benim ben" demiş...
Trabzonspor bu yıl öyle bir sezon yaşadı ki, taraflı tarafsız herkes "neler oluyor?" dedi.
Daha bu hafta yaşanan penaltı pozisyonu, Gaziantepspor karşısında Trabzonspor için "sıradan" bir hadise olarak not edildi...
Çizgi hakemi marifetiyle "abi devam et, benim ben" denildi... Kanıksandı, sıradanlaştı, alışıldı ve gülüp geçilen şeylerden oldu mağduriyetleri...

***

50. yıl hedefi koymuş, bir şekilde beklentiyi "ötelemiş" ama çok ciddi bir şekilde de "oluşturmuş" Trabzonspor, sayılı günler çabucak geçtiğinde benzer şeylerle elbette muhatap edilecektir...
İşte o gün her şeye hazırlıklı, donanımlı olunması gerekiyor... Bu yıl yaşananlar asla unutulmamalı, unutturulmamalıdır.
Bir takım ligden nasıl "kafadan" koparılırın test ve eğitim alanıdır bu sezon... Trabzonspor'un geçmişte yaşadıkları, yaşayacaklarının "teminatı" gibi duruyor ortalık yerde...
Her şeye hazırlıklı olmak; kadro kurmak ve teknik adam belirlemek kadar önem arz edecek...
Camiaların öncelikle kendi içlerinde kısır çekişmelerle kulüplerine verdikleri zararı, rakiplerinin hepsi birleşse dahi yapamayacağını düşünen birisi olarak; her olumsuzlukta kenetlenmenin bir defalık bile olsa 'denenmesi' durum olduğu kabulüyle yola çıkılmalı.
Aksi durumda "abi devam et, benim ben" denmeye devam edilecektir.