Necip ile devam!

Takım olarak özgüvenini özümsemiş, oyun disiplinini sindirmiş yapısıyla, topla fazla eveleyip gevelemeden hızlı 'tek pas'a sadık kalan, gol vuruşlarında becerileri genellikle yüksek olan takımlar, daima kazanmaya yakın olurlar. Beşiktaş, yukarıdaki özellikleri genelde sergilediği sekiz haftalık periyotta puan kaybına uğramadı. Ancak ne olduysa o sekiz haftalık seri galibiyet periyodundan sonra oldu. Zor gol yiyen savunma, yol geçen hanına dönerek, 7 yenilgilik seride rol aldı. Seri yenilgilerde, özellikle de Kasımpaşa ve kupaya veda ederken Büyükşehir Belediyespor yenilgilerindeki perişanlıkta, iki kaleci Rüştü ile Hakan'ın ve Ferrari'nin ne denli önemli oldukları ortaya çıktı! Yedi seri yenilgide bir kez daha ortaya çıkan öteki gerçek, hücumcuların gol vuruşlarındaki becerisizliklerinde olumluya gidişin olmadığıdır. Özellikle Nobre ile Nihat, aynı hamam aynı tas oynuyorlar! Öyle ki hamam ile tasın değişmemesi, kötü oynasalar da futbolculara hep iyimserlikle ve sevecenlikle yaklaşan teknik direktör Mustafa Denizli'yi bile 'fırça çeken hoca' yaptı!

Kabus dolu Antalya
Kabus dolu Antalya tatilinin (!) ardından Ziraat Türkiye Kupası'ndan düşürten Belediyespor yenilgisindeki berbat futbol, gelecek için umutları yerle bir etti! Siyah-beyazlı futbolcuların şanssızlığı, ikinci yarı startını üç gün sonra yine belalıları Büyükşehir Belediyespor ile yapacak olmaları. Belediyespor'un formu, Beşiktaş'a tersliği; yıldız futbolcularından beklediği verimi alamayan Denizli'yi genç Necip'i oynatma zorunda bıraktı. Geç bile kaldı. Necip gibi, genç golcüler Batuhan ile Can Erdem de artık şans bulmalıdırlar! Necip, iyi bir orta saha kumaşı. Koşuyor, basıyor, savaşıyor, top çalıyor, geriye yardım ediyor, pozisyon hazırlıyor. Ancak acemiliğinden riskli sertlikler, fauller yapıyor. Hakem Kuddusi Müftüoğlu, hevesini kırmamak için gerekli kartları göstermedi. Necip oynadıkça deneyim kazanacak, olgunlaşacak, hatalardan arınacak, daha iyi oynayacak.