Bu oyunla çok zor

Futbolda istek, hırs, kararlılık, yetenek, beceri ve yaratıcılık, kazanmak için önemli gereklerdir. Bunlar olmadıkça rakibe maç süresince baskı kursanız da (Beşiktaş gibi) kazanamazsınız... Beşiktaş, ligin ilk yarısında yaşadığı problemini gidermek için, devre arası Antalya'daki çalışmalarını özellikle "gol atmak" üzerine yoğunlaştırdı. Bu problemi çözemediği gibi, en güvendiği bölgesi olan savunmada da sorun yaşamaya başladı. Üstüne üstlük "1-0 kazanmaktansa, 5-4'lük galibiyetleri tercih ederim" diyen Mustafa Denizli'nin dilekleri daha ilk Ziraat Türkiye Kupası maçında yıkıldı, Konya Şekerspor maçında ise (4-2) gerçekleşti ama para etmedi! Beşiktaş, ilk yarıda, istatistiklerde birinci sırayı aldı. 19 lig maçında 13 olan şut ortalamasını, son 6 maçta 18'e çıkartan siyah-beyazlılar, kazanamadıkları son 6 maçta korner sayısını da 6'dan 10'a çıkarmışlar ama bu köşe vuruşlarından tek gol bile atamamışlar. Hücumcuları kısır, savunması güç yitirmiş Kartal'ın, orta sahası da istenen üretkenlikte değil.

Pozisyon üretemez
Orta saha oyuncusunun teknik, bilgili, yaratıcı, takımı ileri taşıyan, gol pozisyonu üretiminde önder olması gerekir. Sergen'den sonra böyle orta saha lideri gelmedi. Gözden çıkartılması düşünülen Tello bir maç var, 4-5 maç yok. Sonunun ne olacağı bilinmeyen ama ne verebileceği belli Delgado teknik, futbol bilgisi yüksek oyuncu ama kendisinin de itiraf ettiği gibi; 'orta sahanın lideri' olacak kapasitede değil. Ferrari ile birlikte ilk yarının en başarılı ikinci adamı olan Ernst, Antalya'ya daha iyi olmak için değil de sanki tatile gitmiş gibi! Böyle bir orta saha ile Beşiktaş, rakibi birinci bölgesinde hataya zorlayacak pozisyonlar üretemez! Artı; kapanan savunmalara karşı, zaten gol becerisizliği yüzünden özgüven kaybına uğramış forveti, daha bir etkisizleştirir! Denizli'nin ve futbolcuların, tüm bu olumsuzluklara karşın, iddialı, şampiyonluktan emin ve kararlı görünmeleri, hedefi vurmak için yeterli mi, zor! Hem de çok zor!