Önce disiplin!

Türk futbolunda centilmenliğin ve disiplinin saygın sembolü Beşiktaş Onursal Başkanı Sayın Süleyman Seba yeğeni olan Tayfur Havutçu'yu adeta gürleyerek savundu: "Ben yaparım da Tayfur yapmaz! O bir şeye kurban gitti!" Sayın Seba ve Metris Cezaevinde ziyaret ederek moral verdiği yeğenine güvenenlerdenim, diyerek sahaya çıkalım..
Geçen yıl dünya yıldızları Guti, Quaresma, Simao, Almeida, Fernandes transferleriyle sansasyon yapan yönetim, bu sezon genç ve yetenekli futbolcularla iskeletini daha bir güçlendirdi.
Ancak, hedefe ulaşmak için güçlü kadroya sahip olmak yetmez! Takımda ilk yapılması gereken; disiplini yerleştirmektir!
Disiplin ve kenetlenmenin olduğu yerde iyi takım ortaya çıkar. Takım iyi olunca da başarı zaten kendiliğinden gelir.
Bol alternatifli kadronun, hem iyi hem zorlukları var. İdeal kadroya girmek için her futbolcu, canını dişine takarak, en iyisini yapmaya çalışmak zorunda. Çünkü forma, aslanın değil Kartal'ın ağzında! Örnek verirsek:

Kontenjan sorun olur
Geçen sezon, savunmanın solunda ilk düşünülen isim olan İsmail Köybaşı, bu sezon Tanju ile kıyasıya forma savaşı verecek. Güçlü fiziği ile rakibiyle yıldırırcasına boğuşan Tanju'dan formayı kapmak, İsmail için biraz zor olacak gibi görünüyor! Tanju gibi Egemen ile İbrahim Toraman da stoperde şansı yüksek oyuncular.
Bu şans; Sivok ile Sidnei'in yabancı kontenjan sınırlamasına takılmalarından doğabilir!
Savunmadaki yerli-yabancı rekabeti forvette de yaşanabilir. Quaresma, Almeida, Simao ilk düşünülecek golcüler. Ancak Mustafa Pektemekile Mehmet Akyüz de şans buldukça verim artırabilecek yetenekli golcülerdir. Özellikle geçen sezon yaşadığı talihsiz sakatlık yüzünden sahalardan altı ay uzan kalan Mustafa Pektemek'in avantajı; forvetin her noktasında oynayabilmesi.
Bir başka forvet Bebe, Mustafa karşısında yine "yabancı kontenjan mağduru" olabilir! Yoksa, Portekizli, gol vuruşları, çabukluğuyla olumlu izlenimler bıraktı.
Bu güzelliklerin sahaya yansımasını perde açılınca daha iyi göreceğiz!