Messi değil Quaresma!

Beşiktaş'ın üç Portekizlisi Quaresma, Almeida ve Simao ile sahadaki görüntüsü bir başka oluyor. En başta, bu üçlüyle hücum gücü artıyor, Beşiktaş'ın. Hiç kuşkusuz, bu üçlünün en farklısı Quaresma.
Onsuz Beşiktaş, tatsız, renksiz.
Açık söyleyeyim; Messi zeki, çabuk, kıvrak bir golcü.
Ronaldo ile kendisi dünyanın bir numarası olarak gösteriliyor ama Quaresma'nın verdiği futbol keyfini Messi bana yaşatmıyor!
Harika golleriyle Beşiktaş'ı zirveye ortak yapmışken ve formunun zirvesine ulaşmışken Stoke City maçı öncesinde sakatlanması hem kendisi hem de Beşiktaş adına büyük şanssızlık.
Umarım onun olmayacağı maçlarda Beşiktaş, fazla puan kaybına uğramaz.
Gerçi Beşiktaş onsuz maçlarda da kazandı ama izleyenlerin aklından hep o geçiyor.
Beşiktaşlı için Quaresma, bir tutku bir fanatizm oldu.
Şu bir gerçek ki, yoğun maç trafiği Beşiktaş'ın performansını olumsuz etkilemiyor.
Yine iki- üç günde bir maç oynuyor. Buna karşın zirveye tırmanış sürüyor.

MUSTAFA OYNAMALI
3 Temmuz sendromundan kaynaklanan fikstürde sıkışık maç trafiği, Avrupa sınavları da olan Beşiktaş ile Trabzonspor'un dirençlerini ilk zamanlarda olumsuz etkiledi.
En büyük örnek; Beşiktaş'ın, 2-0 önde iken Gençlerbirliği'ne kaybettiği 4-2'lik maç.
Çünkü Beşiktaş, tüm enerjisini iki gün önce 1-0 kazandığı Dinamo Kiev maçında ekonomik kullanmamış, tüketmişti.
Şimdi yine sıkışık maç trafiğine girdi.
Carvalhal, rotasyonu geniş anlamda kullanmadı. Takım istikrarını sağlama açısından mantıklı. Ancak, rotasyonda eksik ve yanlış yapılmamalı.
Örneğin; Milli Takım'a düşünülen ve Manisa'da attığı şık golle kalitesini bir kez daha kanıtlayan Pektemek'e Almeida'ya gösterilen ilgi ve güven kadar sıcak davranılmalı.
Özellikle gol vuruşlarında becerileri büyük olan bu yıldıza daha çok şans verildikçe yeteneklerinden fazlasıyla yararlanılabileceği unutulmamalı.