Ölüyü diriltir

İnönü Stadı benim hayatımda ikinci kez doğduğum yer ve hepinizin bildiği gibi ölünce oraya gömülmek istiyorum.
Dün akşam maçı izlemeye gidince ve taraftarlarımızı görünce yine sahaya atlayıp oynamayı hayal ettim. Bu taraftar ölüyü bile diriltir.
Yıllardır ne zaman taraftarlarımızla biraraya gelsem benden hep kapalıya gelmemi istediler.
Kısmet bugüneymiş.
Ben İnönü Stadı'nın o çimlerinde top oynarken tribünleri aşkla seyrederdim, kalbim hızla çarpardı.
Ama dün gece kapalıdaki Beşiktaşlı dostlarım beni aralarına aldılar. İnanın yüreğim ağzımdan çıkacak sandım. İnsanların coşkusu, heyecanı beni başka alemlere götürdü.
Bir an düşündüm kendi kendime... İyi ki Beşiktaş'a gelmişim, iyi ki bu renklere aşık olmuşum dedim.

Şeytanın bacağını kırdı
Takım ve İnönü'deki atmosfer muhteşemdi.
Ancak Rıdvan kardeşim bir pozisyonda ayağını kırınca adeta kahroldum.
Rıdvan kardeşim hiç üzülmesin, yaşı çok genç, en kısa sürede iyileşecektir.
Kendisine geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum.
Maça dönecek olursak Rıdvan'ın bacağından sonra eski partnerim Nihat Kahveci de şeytanın bacağını kırdı ve iki haftadır kovaladığı golünü nihayet buldu. İsmail ve Necip artık 'gelecek sezon biz bu takımda banko oynarız' dediler.
Bütün dünya futbolunda Messi konuşuluyor.
Şu Jose Mourinho bir kez İnönü'ye gelsin de İbrahim Üzülmez mi iyi, Messi mi bir söylesin?
Aman kardeşim bu nasıl enerji, nasıl bir kuvvet, hayran kaldım.

Sanki 17 senedir burada İkinci
yarı oyuna 17 yaşında Atınç adında A2 takımından bir oyuncu girdi. Zannedersin Atınç 17 yaşında değil de 17 senedir Beşiktaş'ta oynuyor.
Şunu kabul etmek gerekir ki yeni nesil çok yetenekli. Sadece onlara daha fazla şans tanımak gerekiyor.
Bu gece takımın tecrübelileri hakkında pek yazmak istemedim. Çünkü dikkatimi gençlere vermiştim. Ama Toraman yine mükemmel oyunuyla gözlerimizi kamaştırdı.
Rıdvan bacağını kırdı diye hepimiz çok üzüldük, takım kazandı diye hepimiz çok sevindik.
Ağladık ve güldük, siyah beyaz mükemmel bir gece yaşadık.