15 Mayıs 2010 | Cumartesi

Quaresma ve ben!

Bana çok normal gelmeyen bir ligin son haftasına geldik. Şampiyon olamayacağız ama belki de şampiyonu biz belirleyeceğiz. İsterdim ki Bursa'da şampiyonluk maçına biz çıkalım. Keşke bu maçta kazanan şampiyon olabilseydi. Ama öyle olmayacak. Beşiktaş'ın kazanması belki de bu ligde kural dışı dövüştüğünü düşündüğüm F.Bahçe'ye yarayacak.
Ama öyle de olsa Beşiktaş her zaman kazanmak için oynar. Çünkü bu formayı giyenler, kazanmaya programlanmışlardır..
Bu sezon bizim için artık bitti, gelecek yıl her şeyin çok farklı olacağına inanıyorum. Çünkü bu taraftar güzel şeyleri hak ediyor. Geçen hafta kapalı tribüne çıktığımda ayaklarım titredi; o taraftarın önünde olmak inanılmaz bir duygu.
Tekrar maça dönecek olursam, ben Beşiktaş'ın sezonun son maçında yine herkese büyüklüğünü göstereceğini düşünüyorum. Kazanır veya kaybeder, her sonuç olabilir ama Beşiktaş ruhu yine sahada olmalı.
Bir şehir takımı olan Bursaspor bu sezon çok önemli bir başarı yakaladı. Şampiyon olamasalar da yine çok başarılı oldukları ortada. Lige farklı bir heyecan getirdiler. Orada bu başarıyı yakalayan teknik direktörün de bir Beşiktaşlı olduğunu, Bursaspor taraftarları unutmasın ve bunun için Beşiktaş'a saygı göstersin. Ama onlar bu sezon Beşiktaş'a hep savaş açtılar.

İkinci gelişimde kanserdim

Mustafa Denizli bu maçta genç yıldız adaylarına da şans vermeli, zaten taraftarlar da bunu bekliyor. Hafta içi genç takımın maçını İnönü Stadı'na gidip izledim. Çok başarılıydılar, Kasımpaşa'yı yenip şampiyon olmaları ne kadar yetenekli olduklarını da kanıtladı. Hepsini tek tek alınlarından öpüyorum, onlar benim kardeşlerim ve her zaman arkalarında olacağım.
Gençler demişken; beni bu hafta en çok üzen olay genç kardeşim Rıdvan'ın ayağının kırılması oldu. Ona şunu söylemek istiyorum: Daha çok gençsin ve bu sakatlık senin asla sonun olamaz.
Şunu bilmeni isterim ki ben Beşiktaş'a ikinci gelişimden önce 'kanser'dim. Beşiktaş'ın beni tekrar istediğini Fransa'da tedavi gördüğüm hastanede öğrendim. Menajerim bu teklifi söyleyince ağlayarak şunu sordum: "Beşiktaş benim çok hasta olduğumu biliyor mu?" Menajerim "evet" dedi ve ekledi: "Eğer öleceksen bile İnönü'de ölmeni istiyorlar!" İşte ben bunun üzerine "Ölürsem beni İnönü'ye gömün" dedim.

Şimdi yine buradayım ve çok sağlıklıyım, beni bu sevgi yaşattı. Sen de çok kısa bir süre sonra daha sağlıklı olarak geri döneceksin. Çünkü bilmelisin ki bu taraftar ölüyü bile diriltir!
Ve son olarak şunu belirtmek isterim: Quaresma mutlaka alınmalı. Taraftarın benden sonra ilk kez bir oyuncuyu almak için bu kadar baskı yaptığını görüyorum. Onlara bir kez daha hayal kırıklığı yaşatmamak için, umarım bu transfer gerçekleşir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor