24 Haziran 2010 | Perşembe

Önce iç huzur

Beşiktaş taraftarı, yeni sezon için büyük umutlar besliyor. Hakları da var. Schuster gibi dünyanın en iyi teknik adamlarından birini takımın başına getirdi, Quaresma gibi bir yıldızı kadroya kattı ve Hilbert gibi bir görev adamını transfer ettiler. Transfer söylentilerinden (Robinho, Raul ve Guti) biri de gerçekleşirse harika bir kadro kurulmuş olacak. Medyada Schuster'in geçtiğimiz sezonun maçlarını izledikten sonra takımın temposuz savunma futbolunu eleştirerek, bu mantalitenin aksi bir anlayışla oynayacaklarını söylediğini duydum. Zaten aksi de düşünülemez. Alman hoca, her zaman hücumu ön planda tutan bir anlayışa sahip. Bence Beşiktaş bu sezon maçlara 'önce gol' parolası ile çıkacak. Maçın ilk golünü bularak, sonra rakibinin oyun düzenine göre taktik belirleyecek. Bu da Beşiktaş'ın çok pozisyonlu ve çok gollü maçlar izletmesine neden olacak.

İyi kadro kurmak yetmez
Ama bilinmesi gereken bir nokta var. O da futbolda başarının isimlerle kazanılmadığı. Siyahbeyazlılar çok önemli isimleri takıma kazandırdı. Transfer periyodu süresince daha başka oyuncular da alınacaktır. Kadro zaten iyiyken daha da güçlü bir hale gelecek. Yıldız futbolcuları ile taraftarı heyecanlandıran bir takım olacak. Ancak bu kesinlikle yeterli değil. Futbol tarihi kusursuz kadroların büyük fiyaskoları ile doludur. Beşiktaş'ın bu tip bir hayal kırıklığı yaşamaması için birçok farklı unsuru bir araya getirmesi gerekiyor. Bunlardan biri takım içi huzuru sağlamak ve yıldızların egolarını dizginlemekten geçer. Bu denge çok önemli. Eğer kontrol kaybedilirse tamiri mümkün olmayan sorunlar ortaya çıkabilir. Ama Schuster'in R. Madrid'deki tecrübesi bu sorunun üstesinden gelebilmesi için çok önemli bir dayanak noktası olacak. Bir takımda tüm oyuncular takımın başarısı için kenetlenmek dışında hiçbir şeyle ilgilenmezse o takım için güzel günler yakındır. Schuster önce bunu becermeli.

İnönü büyük avantaj

Beşiktaş'ın başarılı olmasını sağlayacak bir başka unsur da taraftarla oyuncular arasındaki ilişki. İnönü Stadı, atmosferi ve içini dolduran taraftar topluluğu açısından dünyada eşi benzeri olmayan bir mabet. Bu stat ile futbolcuların diyaloğu ve etkileşimi çok önemli. Çünkü seyirciyi arkasına alan ve onunla iyi anlaşan futbolcular yeteneklerini en iyi biçimde sahaya yansıtır ve performanslarını zirveye taşırlar. Tersi olduğunda da bu futbolcu için kabusa dönüşebilir. Tıpkı geçtiğimiz sezon Serdar Özkan'a olduğu gibi. Bir başka unsur da medya ile ilişkiler. Yazılı ve görsel medya dünyanın hiçbir ülkesinde olmadığı kadar Türkiye'de futboldaki başarıyı etkiliyor. Alman hocanın bu konuda çok çalışması gerekiyor. Kuşkusuz ona ülke medyasının nelere kadir olduğunu anlatmışlardır. Gerçi görev süresinin ilk döneminde neyle karşı karşıya olduğunu öğrenme şansını yakalayacaktır! Umuyorum tecrübeli futbol adamı, Beşiktaş'ı başarıya taşıyacak farklı unsurları bir araya getirerek hedefe ulaşır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor