Direkler, direkler

Schuster, Sivasspor galibiyetinden Porto maçına kadar olan dönemde oyuncusuyla yaşadığı polemik ve taktik anlayışı yüzünden eleştirildi. Schuster için biraz sıkıntılı bir süreç. Porto ise Portekiz liginde namağlup yoluna devam ediyordu, Schuster'e nazaran Villas Boas rahattı. Beşiktaş karşısında bazı as oyuncularını dinlendireceğini açıklayan Villas Boas, Mourinho'nun eski yardımcısı olduğunu kanıtlar şekilde maça söylemlerinin aksine tam kadro çıktı. Güçsüz bir Aurelio ile mental olarak sarsıntılı günler geçiren Hakan Arıkan'ın ilk 11'de olması maç öncesi en endişe verici notlardı. Beşiktaş oyuna kontrollü başladı ve İstanbul'daki maçta da olduğu gibi ilk dakikada pozisyonu bulan taraf oldu. İlk maçta Hulk'a engel olamayan Beşiktaş, dün Hulk'un ceza sahasına yaklaştığı anlarda ikili üçlü sıkıştırmalara maruz kaldı ama bu da fayda etmedi. Beşiktaş oyunun kontrolünü ilk çeyrek sonunda kaybetti.

Bobo, futbol tarihine geçiyordu
Defansın arkasına sızıldığı bir anda Hakan'ın çıkışı penaltıya neden oldu. Maç boyunca en çok çabalayan İbrahim Üzülmez, Bobo ve Nihat'tı. Oldukça kötü performans sergiliyen Tabata dün gece ilk yarıda her topu ezdi. İkinci yarıya Tabata'nın yerine Holosko ile başlanması daha ofansif bir oyun sergilememizi sağladı. Rakip takımın 10 kişi kalmasından hemen sonra Holosko'nun şutunun direkten dönmesi Beşiktaş için talihsiz bir andı. İki sene sonra Nihat'tan beklediğimiz sert, isabetli bir gol vuruşu geldi. Umarım bu gol ileriki günlerde de hırslı ve etkili eski Nihat'ı görmemizi sağlar. Maçta kontrolü sağladığımız dakikalarda 10 kişi kalmamız oyunumuza olumsuz yansımadı. Bobo'nun kale önünde dokunamadığı toptan daha üzücüsü, futbol tarihinde yer alabilecek bir vuruşun direkte patlamasıydı. Beşiktaş defansif organizasyonundaki aksaklıkları giderirse durdurulması zor bir takım olacak. Dragao'da Ersan ve Necip gibi genç oyuncularla modern futbol oynatma arzusunda olan
Schuster'e hepimizin bir teşekkür borcu var.