Sıradaki gelsin
Gruptan çıkmak için ince hesaplar yapan iki takım ilk dakikalarda birbirini kontrol etti. Beşiktaş'ta Trabzonspor'un çok farklı bir kadroyla sahaya çıkmasının şaşkınlığı da vardı.
Kadrosundaki yıldızlarla her takımı tedirgin edebilme gücüne sahip olan Beşiktaş, kısa sürede kendinden beklenen futbolunu sergilemeye başladı.
Kartal, Portekizlilerin organizasyonu ile skor üstünlüğünü de erkenden ele geçirdi. Bu dakikadan sonra, günümüz futbolunun en önemli prensibi olan "Topa sahip olma" kuralını çok rahat uygulayan Kartal, oyunu istediği gibi yönlendirdi, kanatları etkili kullandı. Trabzonsporlu oyuncular sadece seyretti.
İlerleyen dakikalarda Trabzonspor sertlikle bu durumu bozmaya çalışsa da fayda etmedi.
Kartal hem seyircisine keyifli dakikalar yaşatırken hem de takım savunmasının geliştiğini gösteriyordu. Taraftarın yeni sevgilisi Q7, bu sene bir çok kez gördüğümüz, ceza sahası dışından yaptığı vuruşlardan bir tane daha deneyince, İnönü şenlik yerine döndü. Bu adamın bu sevgiyi fazlasıyla hak ettiğini düşünüyorum.
Tam kadro çıksa ne olur?
Beşiktaş kanatlarda Simao, Quaresma ve ortada Guti'nin derin kısa pasları ve verkaçları ile rakibin dengesini sürekli bozdu. İsmail ve Hilbert, her maç olduğu gibi rakip hücumcuları kanatlarda tedbir almaya mecbur bıraktı. Trabzonsporlu oyuncular kimin peşinden koşacaklarını şaşırmış gözüküyorlardı.
İkinci yarıya rahat çıkan Kartal oyun üstünlüğünü kaybeder gibi oldu. Hatta Trabzonspor çok kısa sürede maçı beraberliğe taşımak üzereydi.
Bu dakikalarda orta saha için bir oyuncu değişikliği bekledim. Bu değişiklik Nobre-Fernandes ile çok doğru bir şekilde gerçekleşti ve oyun dengeye geldi. Maçın geri kalanında da Kartal skoru korumayı başardı. "Trabzonspor asıl kadrosuyla çıksa farklı bir maç olurdu" diyenler olacaktır. Bizim bu laflara takılacak zamanımız yok sevgili Beşiktaşlılar.
Önümüzde daha kazanılacak maçlar var. Ben, sıradaki gelsin diyorum.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.