Konsantrasyon bitmiş

Beşiktaş'ın taraftarı olmak gerçekten zor. Kendi evinde oynadığı 12 maçtan sadece 4'ünde sahadan galibiyetle ayrılabilmiş.
Evinde en çok gol yiyen ikinci takım. İlk yarıda izlediğimiz Beşiktaş'ın ikinci yarının sonlarına doğru durması şaşırtıyor. Bunu bir çok maçta yaptılar. Futbolcuların psikolojileri çok bozulmuş.
Genelde futbolda çok maç yapan takımların taraftarları "Bizim takım çok yoruluyor" diye düşünürler.
Ancak dikkatle bakarsanız Beşiktaş haftada 1 maç oynuyor. Şampiyonluğa oynayan rakipleri iki maç yapıyor.
İki maç oynayan takımlar daha diri.
Beşiktaş'ta tam 7 eksik var. Samet hoca için "şunu alsaydı, bunu alsaydı" diye de yorum yapamıyoruz.
Yedek kulübesi ortada!
Aslında bu kadar sakatlanmaların danedeni araştırılmalı. Sakatlıkların çoğu adele sakatlığı. Geri dönüşleri de çok zor oluyor. Eksikler çoğalınca da takım oyunu bozuluyor. Çok koşan, mücadele eden Beşiktaş'ın birden durması hedefsizlik ve konsantrasyonsuzluğu işaret ediyor.
Beşiktaş ürkek ve tedirgin oynamanın cezasını dün 10 kişi kalan rakibi önünde yediği golle acı ödedi.

Psikolojileri çok bozulmuş
İkinci yarının başında Gaziantep, maçı çevirmek adına Beşiktaş kalesine çok gelmeye başladı.
O ara Binya gereksiz yere kırmızı kart gördü. Aslında bundan Beşiktaş faydalanabilirdi. Ama ataklar kalitesizdi.
Maç boyunca Holosko ve Olcay geçmiş maçlara nazaran kötü günlenlerinde olmalarından dolayı fark da büyümedi.
Beşiktaşlı futbolcular maçın sonlarına doğru, özellikle daha önceki maçlarda öne geçip, skoru koruyamamanın verdiği psikoloji ile tedirginleşti.
Psikolojileri bozuldu.
Son dakika kalesinde gördüğü golle de bu tedirginliğin cezasını çekti.