31 Ocak 2017 | Salı

Yaşasın futbol!

Beşiktaş, Konyaspor'a karşı gücünü hissettirerek başladı mücadeleye.
Kısa bir arayla liderlik koltuğuna yeniden kurulmak isteyen Kartal, F.Bahçe'nin yarışta ağır yara aldığı haftada hata yapmamalıydı. Güneş'in öğrencileri ilk bölümde sık sık kaleyi yoklayarak oyunun momentumunu tamamen ele aldı.
Her an gol atabileceğini göstererek rakibini tedirgin etti. Bu duyguyu hissetmek son derece organize bir takımın bile o anlarda hayatı sorgulamasını sağlayabilir.
Rakip kaleye sağlı sollu ataklarla 'kabus gibi' çöken siyah-beyazlılar Babel'in golüyle kötü rüyayı Konya temsilcisi için gerçeğe çevirdi. Konuk takım yediği golün ardından uyanıp Beşiktaş sahasına kalabalık gelmeye çalıştı. Ancak bu bölümde savunma direncini elden bırakmayan Beşiktaş rakibine umut bile vermedi.
İlk dakikalardan itibaren kanat akınları sırasında oyuncularının rakip alana yaptığı koşularla şanslar bulan siyah-beyazlılarda Quaresma-Oğuzhan işbirliği farkı arttırdı.
Oğuzhan'ın atağı bitirmek için hareketlenmesi ve yaptığı koşu 'Rooney' variydi.
Topu kullanma konusundaki becerisi takdire şayan olan Ozi'nin tıpkı geçen sezon olduğu gibi topsuz oyunda da kendisini göstermesi, yeri gelince topu sürerek takımı atağa kaldırması Beşiktaş'ın en önemli kazançlarından biri olacaktır.

Cenk alkışlandı
İlk yarıda rakibinin gardını düşüren Beşiktaş ikinci devreye günün çalışkan isimlerinden Cenk'in golleriyle girdi. Cenk'in topu kontrol ettikten sonra dönüp uzak köşeye yaptığı vuruş 'klas' kelimesinin sözlük anlamıydı. Kafa golündeyse bir forvet oyuncusunun doğru noktada pozisyon almasının önemini bir kez daha gösterdi.
Penaltıyla da bir golcünün en büyük sevgilisi hat-trickle buluşmuş oldu. Beşiktaş, Demba Ba'yı da alsa, başka bir isme de yönelse şu dakikadan sonra Cenk'i kulübeye itmek kolay iş değil. Aboubakar'ın yokluğunda en uçtaki formanın tek sahibi olan Cenk rekabetten uzak kaldığı haftalarda takımının en verimli oyuncusu oldu.
Forvet oyuncuları için rekabette ayakta kalabilmek çok önemlidir. Ancak Cenk, Aboubakar'ın yokluğunda Şenol Güneş'i ve takım arkadaşlarını zorda bırakmadı.
Bu gerçek görmezden gelinemez. Beşiktaş'ın sergilediği futbolun kalitesi, oyuncuların iştahı ve taraftarın ilk dakikadan itibaren oyunun içine girmesi bir bütün olarak değerlendirilmeli. Bu bütün kesinlikle sıradan bir galibiyetten daha fazlasını, Beşiktaş'ın şampiyonluk yarışında rakiplerine oranla bir adım önde olduğunu gösteriyor.
Kazanmak güzeldir... Ama zaferi maçın başlama düdüğüyle beraber hissetmek, izleyenlere hissettirmek bu güzellikleri daha da görkemli kılıyor. Oğuzhan için bir parantez daha açmayı isterim. Kendisini oyuna verdiği zaman onu izlemek Galata Kulesi'nden İstanbul'a bakmak gibi.
Hep böyle devam etsin. Sadece Beşiktaş'ın değil, Türk futbolunun ona ihtiyacı var. Her daim Avrupa çapında yeni yıldızımız olma kapasitesine sahip. Yeter ki hep hazır olsun.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor