13 Eylül 2015 | Pazar

Vesayet

Galatasaray, Mersin maçına dört yabancıyla çıktı. ''Ne var bunda'' demeyin; G.Saray'ın yakın geçmişi ve yakın geleceğine dair o kadar çok şey anlatıyor ki… Tarih; Haziran 2013… Yabancı sınırlamasının kalkmasından ümidi kesen G.Saray, AB vatandaşı oyuncuların Türk statüsünde oynamaları için TFF Tahkim Kurulu'na başvurmuştu.
Tarih; Eylül 2015… G.Saray Süper Lig'de en az yabancı oyuncusu olan kulüp.
Üstelik; sekiz yabancısından birisi henüz lisans alamadı (Grosskreutz), üçüyse (Carole, Denayer ve Rodriguez) ''ya tutarsa'' diyerek alınmış transferler.
Bu denli kısa sürede bu iki tezahür arasındaki fark hayli kafa karıştırıcı. İbrahimovic Şayiası(!) sonunda, , kulübün mali durumunun sanılandan da kötü olduğunu anlamıştık.
Aysal'ın çileklerle bezeli vizyonuna övgü düzenlere değil, Ontivero'lar, Hajrovic'ler, Burdisso'lar ile kulübü getirdiği noktayı yerenlere daha yakınım.

Kazanırsan ömür uzar
Başkanlığı döneminde antrenman sırasında görevine son verdiği Terim ile kazanılan iki şampiyonluk olmasa, hâlâ bu denli medet umulur muydu kendisinden; sanmıyorum.
G.Saray için çok zor bir sezon. Mevcut yönetim ve teknik kadronun kazandıkça ömrü uzayacak, kaybettikçe kısalacak.
Herkesin aklında geçen sezonki Avrupa hezimeti var. Mühim olan; Salı akşamı.
Atletico'yu yenmek ile Atletico'ya yenilmek arasında, o denli büyük bir fark var ki; olumsuz bir neticede Trabzon'daki maç, pek çok kişi için ''filmin sonu'' olabilir… Hatta belki son döneme damgasını vuran bir vesayetin de.
Aysal'ı var edenlerce, sahneye acele şekilde konan ÖZBEK filmini tartışabilirler.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Etiketler :
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor