Güle güle Sabri

Kaptanlık pazubandını kabul etmeyen Sabri gitmeyi garantiledi.
Bence; haksızlığa, hatta ayrımcılığa uğramış bir isimdi. Kendisini hep korudum ama; buraya kadarmış… O pazubant refüze e-di-le-mez! Normalde; Beşiktaş ya da Trabzonspor'un bunu bir fırsat gibi görmesi lazım ama, böyle bir hamleye cesaret edebileceklerini hiç sanmıyorum. Duyumlarıma göre;
Sabri, Bursaspor'un yolunu tutacak.
Muslera, Podolski ve enfes bir gol atan Selçuk takımı ayakta tutan isimler oldu. Oyuna sonradan giren Umut da fena değildi.
Emre Çolak yine savunmada gayretliydi, birkaç şık hareket yaptı.
Emre, bu gidişle Galatasaray'da kalıcı olacak gibi gözüküyor. Oysa ki; bunun hem Emre, hem de Galatasaray için hayırlara vesile olacağını sanmıyorum (umarım yanılırım).
Galatasaray orta sahası olabilmesi için, Podolski'ye verdiği pas kalitesinde yılda en az 7-8 tane pas üretmesi, 5-6 tane gol atması gerekiyor.

Savunma vasat bile değil
İlk golde Bilal sanki ofsayttaydı.
Podolski'nin nizami bir golü sayılmadı.
Eren'in ayağı ve Koray'ın dizinin buluştuğu pozisyon bence penaltı değildi. Dizle, öndeki rakibin ayağına faul yapılabiliyorsa görüşümü değiştirebilirim. Kasımpaşa'nın tek golü de bence ofsayt değildi.
Özetle; Hakemler hayli kötüydü.
Riekerink bu takımına –minimumbir genç futbolcuyu ilk 11 oyuncusu olarak aşılamak zorunda. Çünkü o altyapıcı bir futbol adamı. Çok net ifade edeyim; dün oynayan 5-6 isim Galatasaray seviyesinden hayli uzak.
Galatasaray'ın dün akşamki savunma dörtlüsünü lige yeni çıkan bir takıma verseniz kabul etmez. Vasat olmaktan dahi uzak bu dört isim yerine A2'den gelecek oyuncu hiç mi yok … ''Lige yeni çıkan takım'' demişken, ''güle güle'' ile başlayan bu yazıyı, ''hoş geldin'' ile bitirme fırsatı doğdu… Hoş geldin Adanaspor!