Tudor’u hatırladım

Tudor Bey; Rodrigues'i ayrı, Rodrigues-Gomis ikilisini ayrı izliyorsunuzdur inşallah.
Sizi bir kez daha anmak istedim.
Bozduğunuz ikilinin imzasını taşıyan altıncı goldü, dün akşam perdeyi açan...
Gomis'in geçen hafta en az fenalaşması kadar korkutan saha performansı, attığı mükemmel golle son buldu. Fernando'nun yedek de olsa soyunması çok önemliydi.
Terim, maç öncesinde Fernando ile ilgili olarak, ''Fernando'yu kadroya almamın sebebi bizle birlikte moral bulsun diye. Antrenmanın tamamında bizimle çalışıyor ama sonradan tek sürdürüyor. Sezon sonuna kadar ağrıları olacak. Eğer maçta oyun bize Fernando'yu 10 dakika oynatmayı mümkün kılarsa o zaman düşünüyorum. Ancak diğer koşullarda Fernando'yu oynatmak son ihtimal" dedi. Ki; oynatmadı, farklı skora rağmen… Çünkü; ne olduğu tam anlaşılamayan o sakatlık belli ki hayli başa bela bir boyutta. Dün akşamki farklı galibiyet yanıltıcı olmamalı.
Deplasman fobisi, Fernando'nun sakatlığı gibi prangalar, uzun maratonda bel bükebilir.

Le Guen ile veda zamanı
Akhisar ile oyanancak kupa yarı final maçları çok ama çok zorlu geçecek.
Karabük ile deplasmanda oynanacak maç bile garanti görünmemeli.
Ardından içeride Konyaspor maçı ve sonrasında F.Bahçe derbisi… Derbi sonrası G.Saray minumum 7 puan toplamış olmalı, aksi takdirde şampiyonluktan bahsetmek hayalcilik olur.
Dün gece inanmış, kararlı mükemmel bir taraftar vardı statta.
Helal olsun o hiç susmayan 37 bin kişiye. Bülent Yıldırım kırmızı kartta bence haklıydı. Son birkaç maçında yönetimini takdirle karşılıyorum.
Bursa'ya gelince… Yeşil beyazlıların bu sezon gerçekten çok kötü bir takımı var… Bence, ''tek suçlu'' ya da ''en suçlu'' olmasa da, yeşil beyazlılar için Le Guen'le vedalaşma zamanı geldi. Bunu söylerken üzülsem de, sıkılsam da, durum böyle. Bursaspor camiası bu gidişle kümede kalma adına sıkıntı yaşayabilir.