Futbolumuz nereye koşuyor?

Dünyanın en genç nüfusa sahip ülkeleri arasında olmamıza rağmen sporda başarıyı ve gerekli kalkınmayı bir türlü sağlayamadık.
Devlet baba daha ne yapsın?
Statlar inşa ediliyor, 5-10 senede bir vergi borçları siliniyor, tesislerle ilgili her türlü imar desteği veriliyor. Süper Lig hariç bütün profesyonel kulüplerin -ikinci ve üçüncü ligler de dahil- deplasman giderleri Futbol Federasyonu tarafından karşılanıyor.
Ancak tüm bunlara rağmen sonuç sıfır...
Futbolla yatıp futbolla kalkıyoruz ama profesyonel futbol kulüplerimizin mali yapıları çok kötü durumda. 180 profesyonel futbol kulübümüzün çoğu batma noktasında. Birçoğu kepenkleri indirdi yakın zamanda.
Birçoğu da indirmek üzere.
Sorunlar birikmiş durumda ve çözüm noktasında hiçbir ışık görünmüyor. Çünkü bu konuda Türkiye Futbol Federasyonu hiçbir çözüm üretemiyor.
Rahmetli Gündüz Tekin Önay'ın projeleri ise rafa kaldırılmış.

Eğitmenler eğitimsiz!
Bu zor ve içinden çıkılamayan tabloya rağmen transfer sezonunda her kulüp en az 15-20 transfer yapıyor. Gel gör ki, 'altyapıda futbolcu üretelim yoksa bu kulüp batacak' gerçeği kimsenin aklına gelmiyor.
Çünkü kulüplerin birçoğu futbolun içinden gelmeyen ve futbol ekonomisini hiç bilmeyen kişiler tarafından yönetiliyor.
Eğitmenler eğitimsiz!
Dahası federasyonun kulüplerin kurumsallaşmasını sağlayacak profesyonel eğitmenleri yetiştirme ile ilgili çabası yok. Federasyon, eski futbolcuların sığınma yeri haline gelmiş. Aktif futbol hayatını bitiren bu futbolcuların tek gayesi federasyonda bir iş elde edip yan gelip yatmak.
Federasyon ise yeniden seçilme gayesiyle profesyonel kulüplerin giderlerini karşılamanın yanı sıra milyonluk bütçesinin önemli bir kısmını, üretmeyen ve hep hazır yiyen kişilerin ücretlerini ödemek için kullanıyor.
Avrupa'da ise futbol yönetimini geliştirmiş bir çok futbol takımı var.
Buralarda staj yaptırma fikri kimsenin aklından bile geçmiyor.
Federasyon ve kulüpler tam bir ahbap çavuş ilişkisi içinde.
Fikrimce hiçbir denetim mekanizması bu noktada işlemiyor.

Duran adam ve ekibi...
2014 yılında ise UEFA kriterleri ülkemizde uygulanacak.
Peki o zaman ne olacak?
Kış uykusuna yatıp bekleyelim mi yoksa vakit geçmeden çözüm için neler yapılması gerekli diye düşünmeye başlayalım mı?
Çünkü başlamadığımız takdirde ne Dünya Kupası'na ne de Avrupa Şampiyonası'na katılabiliriz.
Kanaat önderlerine gelince ise onlardan hiç ses yok. Futbol Adamları Derneği, Profesyonel Futbolcular Derneği, Hakem dernekleri, futbol içindeki sivil toplum birlikleri ve tabii en önemlisi de Futbol Federasyonu adeta duran adam ve ekibi.
Hiçbir çözüm önerisi getirmeden öylece duruyorlar. Dolayısıyla futbolumuz da olduğu yerde duruyor.
Bu böyle devam ettiği sürece yalnızca birbirimizle dalaşır, maç bitimlerinde rezillikler yaşar ve Dünya'ya da rezil oluruz.
Oysaki futbola aşırı ilgili insanları ve oldukça yetenekli genç futbolcularıyla ülkemiz bu sonuçları hak ediyor mu?