Karışık işler...

Oyun yapısındaki olumlu değişim çok net görülüyor. Sistem, taktik, koşu kapasitesi, mücadele isteği, son ana kadar kovalama… Hoca geldikten sonra fark eden işler. Değişmeyen ne var? Futbolcunun kendinden olan şeyler. Kaç zamandır ortada duran gol vuruşu eksikliği. İşte onu düzeltemez hoca. 2 hocayı o vuruşu yaptıramadığı, yapanı alıp getiremediği için yolladık. O eksiği kapatacak futbolcu Trabzon'da yok. Futbolcu bu... Üzerine gitsen bildiğini de unutur. Antrenmanla kapanmaz bu açık. O sebepten, hücum hattı tümden değişmeli. Umut- Alanzinho-Engin-Serkan hiçbir şekilde olmaz. Top ayaklarına geldiğinde, ne yapacaklarını kendileri de bilmiyor. O sebepten rakip orta sahayı geçtikten sonra işler karışıyor. Alanzinho bu; verir de vermez de kaptıracağı kesin. Pas mı verdi, 100 bin euro daha yatırın hesabına. Kontrolsüz güç meselesi var ya, işte onun gibi bir şey.

Drogba'yı koysan olmaz!
Sağdan gidiyor, dönüyor sol ayağıyla, soldan gidiyor, dönüyor sağ ayağıyla ortalıyor. Fanteziye bakar mısınız? Bizim Engin'e has özellikler. Kim öğretti, niye öğretti, nereden çıktı anlamış değilim. Umut ve Serkan'a ne diyeyim, özellikleri o kadar. Sonuna kadar kullanıyorlar, olan bu. Asla o yükü kaldıramazlar. İşte o sebepten rakip yarı sahayı geçtikten sonra işler karışıyor. Hiçbir şekilde birbirine benzer hamleler gelişmiyor. Trabzonspor'un hücum hareketi, doğaçlama gelişiyor denebilir. Şimdi meselenin koptuğu noktaya geldik. Şu uyumsuz yapı içinde Colman, Selçuk ya da Teofilo için yorum yapılıyor. Hiçbir şekilde olmaz. Oyun karakterleri, futbolu algılama, oynama düşünceleri farklı. O araya Drogba'yı koysan da olmaz. Biri vermiyor, diğeri verecek gibi yapıyor. İkisi istese de veremiyor. Üstelik bir tanesi kendinden çok rakibe atak başlatıyor. Colman futbolcu, Selçuk futbolcu, Teofilo futbolcu. Tartışılması gereken, futbolcudan nasıl faydalanacağın. O ortama sahip misin, değil misin?