Teşekkürler Vural

Bu maçın güzelliği için ben Yılmaz Vural'a teşekkür etmeyi bir borç biliyorum. Ali Sami Yen'de Galatasaray'a karşı Avrupa takımları bile bu kadar cesur ve kendinden emin oynayamıyor. Galatasaray, Fenerbahçe'nin puan kaybettiği günde liderliği perçinleme ve puan farkını açma iştahıyla sahaya çıkacaktı. Sarı-kırmızılı takımın iştahı ve mücadelesi göz kamaştırıcıydı. Son zamanların en harika futbol maçlarından da birini oynadı. İşte böyle bir takım karşısında Kasımpaşa müthiş bir ego ile sahadaydı. Futbol, tempo, pozisyon, üst düzey mücadele, ne ararsanız vardı maçta. Gerek bilet verip stada gidenler, gerekse de maçı ekrandan izleyenler bir Premier Lig maçı seyredercesine keyif aldılar.

Total futbol oynadı
Maçın tartışmasız oyuncusu Dos Santos'tu. "Rijkaard'ın manevi oğlu" diye kimilerince küçümsenen Meksikalı, müthiş oynayan Kasımpaşa karşısında özellikle ikinci yarı takımını resmen ayakta tuttu. Ve muazzam goller. Arda'nın attığı golde paslaşmalar ve Jo'nun indirişi süperdi. Kasımpaşa'nın golünde sayamadım ama yaklaşık yirmi pasla, ligimizde ender görülen bir gol attı Yekta. Elbette Keita'nın jeneriklik golü. Penaltı zaten maça noktayı koydu. Keita da yemeğe bir krema daha ekledi. Sahadaki mücadeleye yakışan goller oldu kısacası. İlk yarıda Galatasaray beklenen ve özlenen total futbol oynadı. İkinci yarının yarım saatlik süresinde de Kasımpaşa aynı modeli başarıyla sahaya yansıttı. Şimdiden herkesle bahse girmeye hazırım; bu sezonun şampiyonu Galatasaray. Rakipleri gerek futbol gerek mental olarak ya yatay gezerken ya da düşüş yaşarken, sıkıntılı dönemi aşıp yükselişe geçen tek takım. Hele Baros da dönünce, bu takımı kimse tutamaz.