Sarı fanteziler

Yaklaşık 12 yıl önce ne ise yine o Karabük.. Stat stat değil, saha da saha.
300 milyon dolarlık lige tarla gibi bu zeminler yakışmıyor. Hiçbir şey bilmiyorsanız suni çim yapın olsun bitsin. Ayıp denen bir şey var.
Saha kötü, Beşiktaş sahadan da kötü. Toraman (hazır olmadığı her halinden belli) Emenike karşısında çok yıprandı, bir de asist (!) yaptı.
Hadi Toraman hazır değil peki Zapo'ya ne demeli? O da Emenike'ye refakat etmekten başka bir şey yapmadı. Ekremona keza... Bir tek Üzülmez ayaktaydı koca savunmada, gerisi tel tel döküldü.
Savunma perişan ama daha kötüsü orta sahanın da onlardan arta kalan yanı yok. Guti ve Necip kayıp, Ernst görmeye alışmadığımız kadar etkisiz, Tabata kendi kendiyle güreşiyor!
Dün gece Beşiktaş'ı ayakta tutan Quaresma'nın gayreti ve Nobre'nin fırsatçılığıdır. Tabii bir de kaleci Cenk. Yine müthiş oynadı. İlk yarıda çizgiden aldığı bir top var ki onu çıkarmak her babayiğidin harcı değildir.

Tabata'nın oynaması hata
Karabük'te Emenike tam bir kontratak oyuncusu. Arı gibi çalışkan olan Cernat ise onu besleyen mekanizma. Cernat yorulana kadar Beşiktaş savunmasını resmen silkelediler.
İkinci yarıda Yücel İldiz, Emenike'nin yanına Yasin Avcı'yı alıp çift forvete döndü ve katı savunmadan vazgeçti.
Dolayısıyla Beşiktaş daha rahat pozisyon buldu ve kötü gününde farklı kazandı. UYAN SCHUSTER: Nobre varken Bobo aranmaz bu biir... Bu savunma çizgi halinde oynamaz bu iki. Şu bozuk zeminde Tabata sahaya sürülecek en son oyuncudur bu da üç. Biz Mustafa Denizli'nin fantezilerini unutmak isterken sen her hafta başka bir şekilde hatırlatıyorsun artık yeter bu da dört. "Sarı Mustafa" lakabını hak etmek için bu kadar gayret gösterme bu da beş. ÖZKALFA KÖTÜYDÜ: Nobre'nin ikinci golünde faul vardı, Üzülmez'e yapılan ise net penaltıydı.