16 Eylül 2010 | Perşembe

Avrupa üstü derbi!

Bilen bilir futbolda "Falanca kazanır" demenin fal bakmak olduğunu düşünürüm.. O nedenle skoru değil oyunu öngörmeye çalışırım. Derbi için de böyle yapacağım. Biliyorum bazı "önyargılı" dostlar (Fenerbahçe,Trabzon maçında olduğu gibi) yine anlamayacaklar ama olsun bize düşen tekrar tekrar anlatmak. Beşiktaş'ın oyuncu yapısı, hazırlık maçlarından itibaren her geçen gün daha bir takım havasına bürünmesi ve sistemsel hataları en aza indirgemek için (Ernst'in üçüncü bir stoper olarak kullanılması gibi) saha içinde değişikliklerin yapılması pazar günü oynanacak derbi de Kartal'ı daha şanslı yapıyor. Buna karşılık Fenerbahçe'nin de son derece iyi bir kadrosu var ancak henüz havasını bulmuş değil. Her biri ayrı telden çalıyor. Dolayısıyla beklentim, derbide Beşiktaş daha iyi oynayacağı, daha çok pozisyon bulacağı ve rakibine daha az pozisyon vereceği şeklindedir. Bu durumda da maçı kazanması normal sonuç olacaktır. Peki böyle oynayanların kazanması şart (!) mıdır? Asla... Fenerbahçe, Trabzon maçında bu dediklerimizi aynen yaptı, 17 pozisyon buldu ama maçı kazanamadı. Yine böyle bir maç olabilir mi, belki de olur fakat olursa bu da bir istisna olur. Öte yandan ben derbiyle başladım ama Beşiktaşlı futbolcular böyle yapmamalı. Onların ilk rakipleri CSKA Sofya. Derbi daha sonra... Kafalarında bu ayırımı yaptıkları taktirde geceyi iyi futbol ve galibiyetle noktalayıp Avrupa Ligi'ne harika bir başlangıç yapabilirler. Kendilerinden beklenen de o dur.

* * *
Takma kafana Ali!
Bu ülke farklılıklara, yeniliklere, açık yüreklilikle konuşanlara, Beşiktaşlı ya da Fenerbahçeliyse bunu erkekçe söyleyebilenlere alışacak. Hinoğlu hinler, dışı ak içi karalar, çağı ıskalayanlar, statükocular kıskanacak, çatlayacak, eleştiriyi bırakıp çamur atacak. O nedenle her şeyi bir yana bırakıp senin bandananla uğraşanları boş ver Ali Ece kardeşim. Sen genç kuşağın en iyilerindensin. Takma sakın kafana BANDANA'dan başka bir şey. Biz okullardaki önlükler kalksın diyoruz, onlar ekrandakilere bile senin deyiminle siyah önlük giydirmek istiyorlar. Bizler cesur, açık yürekli ve farklıyız... Değişimciyiz.. Ölüler ve delilerden farkımız bu!!!

* * *
Helal olsun
12 Dev Adam'ın ülke tanıtımına yaptığı katkı parayla ölçülmez. Finali 183 ülke izledi ve tüm dünya potada var olduğumuzu aklının bir köşesine yazdı. Dolayısıyla kimse bu çocuklara verilen primleri diline dolamasın. 183 ülke televizyonunda on saniyelik reklam yapmaya kalksan bu kadar etkili olmaz ve bundan çok daha pahalıya patlardı. Uzun sözün kısası bu primler 12 Dev Adam'a analarının ak sütü gibi helaldir. En azından ben kendi hakkımı helal ediyorum. Peki ya siz?

* * *
Devrimci mi, lümpen mi?
Bir zamanlar devrimciler, işi lafta bırakanlara lümpen deyip geçerlerdi. Birilerinin ısrarla "Devrimci" diye tanımladıkları Aykut Kocaman'a lümpen deyişim bundan. Yani küçümsemek gibi bir amacım yok tam aksine bir gerçeğin altını çiziyorum. Aykut hocanın söylemleri müthiş ama o söylediklerini yapacağına ben ihtimal vermiyorum. Kaldıki söyledikleri farklı, yaptıkları farklı. O nedenle devrimci olması için bir fırın ekmek yemesi lazım. Benim anladığım manada Kocaman bir lümpen.

* * *
Fenerbahçe rakipsiz!
"Bazı basın yayın kuruluşları ve internet sitelerinde hafta sonu Beşiktaş ile oynayacağımız derbi maçın biletlerine ilgi olmadığına dair Anadolu Ajansı kaynaklı haberler yer almaktadır. Derbi maçın biletleri bu sabah itibari ile genel satışa çıkmış ve ilk 3 saat içerisinde 3 binden fazla bilet satılmıştır. Bu haberlere en güzel cevabı ise hafta sonu stadyumumuzu doldurarak taraftarımız verecektir... Anadolu Ajansı'nı kınıyoruz." Bu açıklama Fenerbahçe'nin resmi internet sitesinden... Sonunda devletin ajansıyla bile kavga etmeye başladılar. Bravo... Yahu üç saatte üç bin satmışsın, ajans da bunu haber yapmış. Peki ne yapsaydı ajans, yalan mı yazsaydı?

* * *
Tek biz mi kirlendik?
Bazı taksicilerimiz yabancı meslektaşlarımızı kızdırmış. Haklıdırlar, üç kuruşluk yola 30 kuruş ödeyince kendilerini enayi gibi hissetmişlerdir. İsyanlarını anlıyorum. Ancak bu yaşananların sadece Türkiye'ye özgü bir olaymış gibi anlatmaları doğru değil. Dünyayı gezen biri olarak dünyanın her yerinde böyle rezil taksicilere rastlıyoruz. Kirlenme de küresel özetle... Aynı havaalanından hotele giderken 25, dönüşte ise 45-50 euro verdiğimiz çok oldu. Gecenin bir vakti Moldova çingenesi pasaportumuza ya da cebimizdeki paraya göz koyup bizi kaçırmaya kalktı... Neler neler... Dolayısıyla başta Sırp meslektaşlarımız olmak üzere herkes kapısının önünü temizlesin ve bizimkini de bize bıraksın... Kimse de "Türkler şöyle.." şeklinde acımasız bir genelleme yapmaya kalkmasın. Dünya dediğin üç karış (!) yer... Hepimiz, hepimizi iyi biliyoruz... Bize çamur atanların çoğu elimize su dökemez, bunu da iyi biliyoruz.

* * *
Cüneyt Çakır
MHK derbiye bu ülkenin en iyi hakemini yani Cüneyt Çakır'ı atayarak doğru bir iş yaptı. Ben de duruma göre Çakır'ı çok eleştirdim yine de eleştiririm orası ayrı konu. Çakır'ın pazar günü iyi bir maç yöneteceğine inanıyorum. Hatası olsa da yanlışı olmayacaktır.

* * *
Günün sözü
Tecrübe, insanın başına gelen şey değildir; o insanın o başına gelenle ne yaptığıdır. Aldous Huxley




Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor