Zaman hırsızları

Sahalarımızdaki zaman ve de emek hırsızlarına ve onlara seyirci kalan bazı hakemlere takmış durumdayım. Tamam futbolun içinde biraz çamura yatmak var ama işi çığırından çıkartmamak lazım. Lakin çıkartıyorlar... Daha ilk dakikadan itibaren aut ve taç atışlarını merasime döndürenler, sakatlanma numarası yapanlar gırla gidiyor. Fırsatını bulan, "ahlar, vahlar" arasında atıyor kendini yere... Al gözüm seyreyle. 500 milyon dolarlık tiyatro! Şimdi; "Arkadaşlar iki dakika efendi olun, adam gibi oynayın" desem hiçbir futbolcu ve teknik adam (Yılmaz hocam hariç. O hiçbir zaman bu rezilliğe prim vermedi) tınlamaz. Onlar ne 'fair-play' dinler, ne de ligin marka değerini... Sadece kazanmaya bakarlar. Puana giden her yol mübahtır çünkü. O nedenle ben buradan hakemlere sesleniyorum; lütfen zaman hırsızlarına dikkat edin... Gözünüz, meşin topun peşinden koşmayı bırakıp, akrep ve yelkovan peşinde koşanlarda olsun. Ben de biliyorum bir oyuncu yerde yatmaya devam ettiği sürece siz oyunu durdurmak zorundasınız. Elbette durdurun ama bunu kullananlara da dikkat edin. Başına gidip; "Yattığın her saniye oyuna eklenecek bunu bilerek yat" uyarısı yapın. Göreceksiniz o zaman rol yapanların sayısında epey bir azalma olacaktır. Diyelim ki olmadı... Tüm uyarılarınıza rağmen baktınız ki önüne gelen yere yatıyor... İşte o zaman o gereksiz yatmaların bedelini ödetin zaman hırsızlarına. Hiç korkamadan çakın12 dakika uzatmayı görsünler Hanya'yı Konya'yı. Sevgili hakemler bu işi ciddiye alın lütfen şunu unutmayın... Futbolun marka değerini korumak sadece yayıncı kuruluşun değil, hepimizin görevi. Siz bu tatlı su kurnazlarını bitirmezseniz onlar 500 milyon dolarlık futbolu bitirecekler haberiniz olsun.

* * *
Guti ve Quaresma Saracoğlu'na bayılmış!
Selçuk Yula, "Guti ve Quaresma da Saracoğlu'nda oynamak isteyen yabancılar arasına katıldılar!" Güzel espiri! İnönü cehenneminde, Çarşı'nın kalbinde oynamak varken, Saracoğlu tiyatrosunda oynamaya kim özenir ki? Konumuz orta oyunu mu, futbol mu? Kusura bakma dostum alem futbolsa, kral İnönü'dür, Saracoğlu değil. Sen desene "Keşke şu Q7 ve Guti Fenerbahçe'de olsaydı" yazacaktım ama elim gitmedi... Di mi ama şimdi!!!

* * *
Elinden de tutmalı
Belediye maçında Mustafa Sarp ve Kewell birlikte saha kenarına gelince Adnan Sezgin aniden yerinden fırlayıp Riijkard'a haber gönderek şöyle demiş; "Aman ha dikkat etsin! Yerli çıkarıp yabancı sokarsa hükmen mağlup oluruz!" İnsanın böyle koruyucu bir meleğinin olması ne güzel! Merak ediyorum acaba Adnan Sezgin, karşıdan karşıya geçerken Rijkaard'ın elini de tutuyor mu?

* * *
Ankara'ya güveniyorum
Malum TSYD Ankara Şubesi ile ilgili bazı iddialar var... Adalet karar verene kadar beklemek en doğrusu ama bazıları beklemiyorlar. Oysa Ankaralı meslektaşlarımız en önemli adımı atıp istifa ettiler. Yani kafalarını kuma gömmediler. Öyleyse niye bu telaş? Misal ben aklanacaklarına yürekten inanıyorum. Erman hocam sen de tam tersini düşünebilirsin. Peki bizler mahkeme sürecini beklerken sen niye yargısız infaz yapmaya çalışıyorsun. Alıp veremediğin nedir hocam!? Söyle de bilelim.

* * *
Tek Pas'la gol!
Geçen hafta bu köşede şöyle demiştik: "Çakır derbiyi çok iyi yönetti. Ödülünü de yakında UEFA'dan alacak. Şampiyonlar Ligi'nde üst düzey dev bir kapışma mı olur, yoksa milli takımlar düzeyinde çok önemli bir maç mı olur bilemem… " Ve beklenen oldu... UEFA, Cüneyt Çakır'ı, Rubin Kazan-Barcelona Şampiyonlar Ligi maçına atadı. Biz de Tek Pas'la köşeden gol yapmış olduk! Ne mutlu Çakır'a ve bize!

* * *
Beraberliğe sevinen F.Bahçe!
Volkan Demirel, "Ben Fenerbahçe'nin hiçbir beraberliğe sevindiğini görmedim" buyurmuş. Ne kadar ayıp! Koca adam böyle yalan söyler mi? Hiç yakıştıramadım vallahi... Yahu geçen sezon finalinde Trabzon maçı 1-1 bittiği anda sevinen kimdi? Sen değil miydin Volkancığım? İyisi mi, palavrayı bırak, büyük lokma ye, büyük laf etme bence.

* * *
Git işine Boşat!
Milyonlarca insan keyifle izliyor Marcus Merk'i.. "Budur işte" diyor... Birileri de çatlıyor. En son Muhittin Boşat sallamış Merk'e... Yahu Muhittin hoca bunları sen söyleme bari. Biz senin hakemliğini de hakem hocalığını da iyi biliriz. Marcus kim, sen kimsin. Git işine allasen.

* * *
Yine UFO göreceğiz!
Bakmayın siz bazılarının "Aynı şehir takımları arasında oynanan maçlara derbi denir" diyerek sözlükten dem vurmalarına. Büyük takımlar arasındaki, büyük maçlar derbidir. O nedenle bu Pazar yine şanslıyız, UFO göreceğiz! Malum bana göre derbiler futbolumuzun UFO'larıdır.. Görürsünüz, tanımlarsınız ama onlar aslında hiçbir tanıma uymaz. Bin tane veri kullanıp tahmin yaparsınız bir bakmışsınız hiç hesapta olmayan bir futbolcu tüm planları alt üst etmiş. Derbiler böyledir... 90 dakika bir an gibi gelir geçer. Pazar günü gözünüz gökyüzünde olsun... Hamsi ve Kartal fezaya çıkacaklar... Quaresma, Guti, Bobo, Yattara, Alanzinho gibi yıldızları izleyin. Trabzon- Beşiktaş 'UFO'sunun tadını doya doya çıkarın. Bu kapışmalar her zaman güzel olur, yine öyle olacaktır.

* * *
Polat'ın tek rakibi THY!
Adnan Polat: Tek rakibimiz Fenerbahçe. Yanılıyorsunuz sayın başkan.... Fenerbahçe bile Galatasaray'ın rakibi olamaz. Olsa olsa Türk Hava Yolları olur...
Baksanıza siz uçuyorsunuz!..

* * *
Günün sözü
Kıyıyı gözden kaybetmeye cesaret edemeyen insan, yeni okyanuslar keşfedemez.
Andre Gide