05 Nisan 2011 | Salı

Trabzon'un haklı davası

Fenerbahçe kendi sahasında hiç puan kaybetmiyor Trabzonspor ise ikinci yarıda evinde galibiyete hasret. İki gün öncesine kadar manzara böyleydi. Fenerbahçe kendi sahasında puan kaybetti, Trabzon galibiyet orucunu bozdu, işin şekli değişti.
Lig iki günde kırıldı, kırılmadıysa bile çatladı! Artık Trabzon'un iki puanlık avantajı var ve bu demektir ki göbeğini kendi kesecek.
Fenerbahçe ise artık gözü rakibinde, kulağı Trabzon maçlarında ikiye bölünmüş olarak çıkacak sahaya. Bu da motivasyon anlamında büyük sıkıntı doğuracaktır.
Düne kadar Fenerbahçe, kazandığı anda liderliğini koruyacağını bilerek oynuyordu.
Artık öyle değil.
Dedim ya lig kırılmadıysa bile çatladı.
Bu çatlak derinleşebilir çünkü önümüzdeki hafta yine çok kritik maçlar var. Fenerbahçe, Eskişehir'e gidiyor; Trabzon, Galatasaray'a geliyor.

İnandığın yolda yürümek
Haftalardır"Fener artık bırakmaz" diyenler şimdilerde "Yarış yeniden başladı" dediklerine göre korku dağları sardı demektir.
Yakındır, bir-iki puan kaybı daha yaşandığı anda yeni yasayı falan unutup hakemler hakkında konuşmaya başlarlar.
Trabzon'a düşen bundan böyle her şeye kulak tıkayıp, her türlü polemikten uzak durmak ve inandığı yolda yürümektir.
Ben bu takımda, 30 sene öncesinin hırsını, birlikteliğini, cesaretini görüyorum.
Trabzonlu inanmış, Colman'ı, Alanzinho'su, Cale'si bile Laz uşağı olmuş deyim yerindeyse.
Hedefe yaklaştıkça iştahları kabarıyor.
Burak'ı, Umut'u ayrı bir coşuyor.
Yılların haksızlıklarına isyan eden yürekleriyle, son nefeslerini verircesine mücadele ediyorlar.
Trabzon 1996'da "Aykut Kocaman'ın eli değen" şampiyonluğun hesabını kesmeye ant içmiş.
Benim anladığım bu. Haklı davalarında yolları açık ola.

* * *
Tayfur hoca, Atınç'a güvenmeli
Beşiktaş'ın bir türlü tam verim alamadığı iki yabancı stoperinden Ferrari sakat, Sivok cezalı. Dolayısıyla Gaziantep maçında Toraman'ın yanında kimin oynayacağı tartışılıyor. Tayfur Havutçu bu konuda cesur davranmalı ve genç Atınç'a şans vermekten korkmamalı. Ernst ya da bir başkasını stopere çekmek abesle iştigal etmek olur. Atınç genç ve yetenekli bir çocuk.
Daha önce görev aldığında son derece rahat oynadı. Tayfur hoca bu çocuğa bir şans daha vermeli.
Atınç bu şansı iyi kullanacaktır. Genç bir teknik adam, genç bir yıldıza güvenmezse kim güvenir ki!?

Tarih Polat'a kızdı!
"YAPTIKLARIMIZI tarih yargılayacak" diyor. Sayın Polat siz farkında değilsiniz ama sizi zaten tarih yargıladı ve ibra etmedi! Bugün sizin yaşam dediğiniz yarın tarih olacak. Siz tarihe saygı duysaydınız işi bu noktaya getirip "tarihi" kızdırmazdınız! Tarih kızınca böyle oluyor işte.

Allah'tan korkun
Minik bir yavru sizin stadınızda ölümden dönmüş, dünyası kararmış.. Başka bir ülkede olsa ödeyeceğiniz tazminat milyon dolarları bulurdu. Siz ise hastane masraflarından dem vurup masal anlatıyorsunuz. Şu basit bir meseleyi bile yüzünüze, gözünüze bulaştırmayı başardınız ya helal olsun.

Müftüoğlu kendini aştı
Kazandığı Beşiktaş maçındaki Ekrem olayını saymazsak koca ikinci yarıda Fenerbahçe aleyhine yapılan tek hakem hatasıydı Semih'in verilmeyen penaltısı... Kuddusi Müftüoğlu bu maçta kendini aştı, çok cesur bir yönetim gösterdi, temponun artmasına izin verdi, trafik polisi gibi maçı sık sık kesmedi, seyirciden etkilenmedi, bu arada penaltıyı da süzemedi. Tek hatası penaltı mıydı? Hayır! Semih elle aldığı pozisyonda ilk sarıyı, penaltı numarasına (Arif olmaya başladı!) yattığı ilk pozisyonda ise ikinci sarıyı hak etti; Müftüoğlu gösteremedi. Kaleciye geri pas iddiasıyla etrafını saran 9 Fenerbahçeli futbolcunun bir tekine bile kartını çıkaramadı. Neyse, o kadar kusur kadı kızında da olur.

Ersan Gülüm hatası
Adana'dan alırken opsiyon koymayı ihmal eden Beşiktaş, idmanlarda kalitesini ortaya koymasına rağmen lisansı konusunda hiçbir tedbir almadan Ersan'ı sahaya sürdü. Ersan beklendiği gibi çok iyi bir performans sergileyince de F.Bahçe başta talipleri çoğulda. Adanaspor'un da havası değişti doğal olarak. Normal şartlarda 500- 600 bin dolara alacağı Ersan'a Beşiktaş şimdi ya sekiz-on kat fazla para ödeyecek ya da F.Bahçe'ye kaptıracak. Kırk katır mı, kırk satır mı? Hadi seçin bakalım.

Sen at biz yazarız Arda
ARDA'ya kıyamam... Hem yakın köylüm, hem de adam gibi adam. Yani tarafım o konuda. Ciddi bir sakatlık, bir çuval polemik ve de çok gergin günler yaşadı. O nedenle milli maçta yaptığı hareketi gençliğine verip, kardeşimi gözlerinden öperim. Ne demişti Arda, bunu da yazın! Sen yeter ki at, biz seve seve yazarız Ardacığım.

Seferoğulları ile Tellioğulları
Yıldırım Demirören Portekiz'e açıldı. Şimdi de Cristiano Ronaldo ile turizm yatırımına giriyormuş. Hayırlı olsun. Olmasına olsun da çöldeki fotoğraf çok komikti. Görür görmez "Seferoğullarıyla-Tellioğulları yeşil vadide arsa kapmaya gidiyorlar" düşüncesi oluştu bende... Çölde üç adam, takım elbiselerle kumları inceliyorlar! Halleri Şener Şen'den bile komikti vesselam.

8 yabancı serbest olmalı!
Bu iş ya altıda kalsın ya da sekiz yabancı serbest olsun. Artılı, eksili hikayeler kafa karıştırmaktan başka bir işe yaramıyor. Teknik adamların elini, ayığını kilitliyor. Siz B planlarınızda falanca oyuncuyu sahaya sürmeyi hedefliyorsunuz ama bir bakıyorsunuz kontenjan dolu. Mecburen hesaplarınızı bozup yarım yamalak bir strateji üretiyorsunuz. Bu bir komedi. Oynamayacak oyuncu neden alınsın? Ya da şöyle soralım, alınmış oyuncu neden oynatılmasın?

Günün sözü
Dünyanın en cesur yaratıkları insanlardır, öleceklerini bilerek yaşarlar.







Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor