Kırık kalpler!

Mehmet Ali Aydınlar'a güvenim tam.
Gün gelip federasyonu eleştirsem, bazı yanlışlar görsem dahi Aydınlar'ın tüm yanlışlara karşı mücadele edeceğinden kuşku duymayacağım. Dünyanın en büyük acısını yaşayan (Allah düşmanıma vermesin) bir insanın, korkacak bir şeyi kalmaz. Aydınlar'ın da Allah'tan başka bir şeyden korkamayacağına inancım tam.
Yeni görevinde başarılar dilerken, üç yıl boyunca bu görevi başarıyla yapan Mahmut Özgener'e de bundan sonraki hayatında mutluluklar diliyorum.
Aydınlar'ın kongredeki konuşmaları ve Ankaraspor olayı karşısında takındığı tavır son derece doğruydu. Ankaraspor'un kırık kalbi onarıldı ama bir başka kalp feci şekilde kırıldı. Trabzonspor yeni oluşumda dışlandı. Türk futbolunda denge unsuru olan Sadri Şener'in önerileri kulak arkası edildi. Laf ola beri gele eski yöneticisi Önder Karaduman listeye alındı ama bu göstermelik bir tavırdı. Önder bey de bunun farkına varıp listeden çıktı.

Üç büyüğe bedel olabilir
Trabzonspor'un protesto edip oy vermemesi genel kurulda sonucu değiştirmese bile Türk futbolunun yakın geleceği için kötü bir sinyaldir. Aziz Yıldırım ve Melih Gökçek ile mutfakta ayak üstü sohbet edip Ankaraspor'un kırık kalbini onaran Aydınlar, Sadri Şener'le uzlaşmanın da yolunu bulmalıydı.
Bulamadı. Kimse "Üç büyükler orada, Trabzon olmasa ne olur?" diye düşünmesin.
Gün olur şartlar değişir, bir Trabzon 3 büyüğe bedel olabilir. Burada önemli olan Türk futbolu için ortak paydada buluşabilmekti. Olmadı.
Genel kurul bitti. Hayırlı olsun ama Trabzonsporsuz yapılan yemeğin bir şeyi mutlaka eksik olur. Benden söylemesi. En azından bundan sonraki süreçte kırık kalpler onarılmalı. Bu arada hukuk adamı olarak tüm ülkenin güvenini kazanmış Hasan Gerçeker'in Tahkim Kurulu Başkanı olması ilk bakışta doğru bir karar gibi geliyor. Ancak Tahkim Kurulu başkanlığı biraz futbol bilgisi de ister. Futboldaki adalet terazisiyle, bildiğimiz adalet terazisinin ayarları biraz farklıdır.
Umalım ki bu fark nedeniyle işler karışmasın!