CarvalHAL ve gidiş!

Carvalhal'in Guti'yi kesmesi doğru bir hareket. "Onu İstanbul'da oynatırım ama deplasmanda işi zor!" şeklindeki düşüncesine de yüzde yüz katılıyorum. Bunlar Carvalhal'in pragmatik bir teknik adam olduğunu gösteriyor. Kalıplaşmış düşüncelerin esiri değil. Gerekirse sistemi de değiştirebileceğini söylemesi ayrı bir güzellik. Sistem demişken; top rakipteyken 4-2-3-1 dizilişinde sahaya yayılan Beşiktaş topu kazandığı anda 4-2-1-3'e dönüyor. Daha doğrusu dönmeye çalışıyor. Simao ve Quaresma'nın topsuz oyunda hiç olmayışları sistemi tıkıyor. Buna bir de Almeida'nın çakılı oynamasını eklerseniz tam ortadaki Veli'nin çaresiz kalması normal. Dolayısıyla Carvalhal'in; Pektemek'i oyuna alıp, Simao'yu forvet arkasına çekmesi de aklın yolunu takip ettiğini gösteriyor. Beşiktaş ilk yarıda kelimenin tam anlamıyla dökülürken Eskişehirspor bol pozisyon buldu. Erkan Zengin (Çok iyiydi), Alper (Bu çocuğa aşağıda ayrı bir pragraf açacağım), Kamara ve Serdar'la yüklendi. Çok buldular az attılar.. Hal böyle olunca Beşiktaş bulduğu tek pozisyonda eşitliği sağladı.

Alper Potuk'u iyi izleyin
İkinci yarıda Beşiktaş biraz olsun kıpırdadı ve rakip kale önünde daha fazla göründü. Almeida iki net pozisyonu kaçırmasa maçın havası, suyu değişirdi. Buna karşılık Eskişehir kontratak düzenine döndü. Günün güzelliği Alper Potuk'u izlemekti. Bilekleri müthiş, pire gibi çabuk ve arı gibi çalışkan. Geçen sezona göre çağ atlamış diyebilirim. Simao'nun İspanya'daki eski halini hatırlattı bana, Allah nazardan saklasın. Tam maç berabere bitecek diye düşünürken Batuhan palet gibi ayağıyla öyle bir gol attı ki, şapka çıkardık. Beşiktaş'ta adamım Quaresma tek kelimeyle döküldü, diğerleri de ondan pek farklı değildi.
DİKKAT!: Almeida, Simao, Quaresma birlikte sahada olacaksa ön liberolardan biri mutlaka Ernst olmalı!
TEMİZ FUTBOL!: Futbol heyecanının tadını çıkaralım ama lig başladı diye şikeyi ve şikecileri unutmayalım. Futbolsever kardeşim uyanık ol, unutma. Unutturma.
FİNAL: Beşiktaş'a iyi bir golcü şart.
Bu iş Almeida ile olmaz. Benden söylemesi.