22 Mayıs 2012 | Salı

Cennette kamp

Avusturya'da Leogang bölgesindeyiz. Geçen yıl Beşiktaş'la aynı yerde kamp yapmıştık, şimdi Milli Takım'ın peşindeyiz.
Leogang, yeşilin her türünü bünyesinde barındıran Alpler'in eteklerinde gizlenmiş bir cennet.
Yılın şu mevsiminde bile karlar dağın zirvesinde değil, neredeyse eteklerine yapışmış halde.
Milli Takım bir hafta önce gelmiş olsa buradakilerin söylediğine göre kar topu oynamak mümkün olurmuş.
Millilerin kaldığı Der Krallerhof Hotel bir şato havasında. Yeniden yapılanma için son derece uygun bir başlangıç yeri burası.
Dün takımı karşıladık, onlar bizi havaalanında atlatınca, muhtemelen karşılama törenimizi hotelin önüne erteledik.
30 kadar gurbetçi de geldi. Futbolcular yol yorgunluğu ile odalarına çekilirken Kartal yürekli kardeşlerim Egemen, İsmail, Cenk ve Rüştü ile selamlaşmamız doğal olarak çok daha sıcak ve sevecendi. Abdullah hoca ile bugün bir görüşmemiz olacak ve sabahki antrenmanların tamamen basına açık olmasını rica edeceğiz. Kim bilir, belki de bizi kırmaz. Sonucunda yeniden yapılanan bir takımı gözlemleyip felsefeyi anlamak ve siz değerli FOTOMAÇ okurlarına anlatmakla görevliyiz.
Açıkçası ben de merak ediyorum; eskilerle yeniler ne kadar uyumlu olacak, Abdullah Avcı'nın kısa, orta ve uzun vadeli planları nedir? Tüm bunları FOTOMAÇ ekibi olarak size tüm detaylarıyla anlatacağımızdan kuşkunuz olmasın.
Hem de kısa bir süre sonra.

Tapeler yalan mı?
F.Bahçe, Aziz Yıldırım'ın arkasında duruyor. Bu F.Bahçe için kötü, Yıldırım için iyi. Yıldırım, mahkeme sürecini 'Başkan' olarak geçirmeye kararlı.
Kulübü düşündüğünü pek sanmıyorum.
Ancak kongre üyeleri tekrar oy birliği ile seçtiklerine göre bir bildikleri vardır. Demek ki tapeler yalan söylüyor, ya da biz okumayı bilmiyoruz!!!

İzmir'in utancı
Yıllardır ne Karşıyaka, ne Göztepe ne de Altay bir varlık gösterebildi. Onlara nazaran bir avuç yer diye tanımlayabileceğimiz Buca çıktı lige, ama İzmir'in devleri uyanamadı. Bırakın Buca'yı, Manisa'nın Akhisar'ı Süper Lig'e yükseldi. Hem de otopark geliriyle vs... Kim ne derse desin, Akhisar'ın gururu İzmir'in devlerinin utancıdır bence.

Şenol Güneş'i anlamak
Trabzonspor ve Şenol Güneş, 'etle-tırnak' gibi. Ayrılmaları mümkün değil. O nedenle yönetimin zamanında müdahale edip, küsüp gitmek üzere olan Şenol hocayı yoldan çevirmesi doğru bir adımdır. Şenol hoca vizyon sahibi, bilgili ve başarılı bir teknik adam. İmkan verilir ve gerçek anlamda yetkilendirilirse; teknik patron olarak da, teknik direktör olarak da çok faydalı olur. Hoca bunca kirlilik arasında temiz kalan ve hakkaniyetli mücadele, adaletli yarış isteyen spor adamlarının başında geliyor. Böyle bir değer asla heba edilmemeli. O nedenle alkışlar Trabzonspor'a, Güneş'i batırmadığı için!

UEFA şikeyi görür!
Platini kendisine Türkiye'deki şikeyi soran herkese "Bekleyin!" diyor. En son Sadri başkan da bu cevabı almış.
Bence şikeyi cezalandırmaya karar verdikleri kesin. O karar kulüplerle mi sınırlı kalacak, yoksa TFF'yi ve dolayısıyla Türk futbolunun genelini mi etkileyecek asıl mesele bu? Yoksa UEFA'nın TFF gibi şikeyi görmezden gelmesi mümkün değil. Kimse boşa umutlanmasın. Avrupa futbolunu yönetenler hiçbir şey yokmuş gibi davranmazlar. O, bize has bir özellik!

Süper Kupa ne olacak?
Daha geçen sezonki kupa oynanmadı, şimdi sırada bir tane daha var. TFF derhal takvim belirleyip Beşiktaş-F.Bahçe, G.Saray-F.Bahçe Süper Kupa maçlarını oynatmalıdır. Yok eğer onlar da UEFA'yı bekliyorlarsa o zaman benim korkularımı paylaşıyorlar demektir. UEFA'nın kuralları belli, bundan önce benzer durumlardaki tavırları belli. Öyleyse TFF'ye düşen en güçlü ihtimale göre hareket etmek ve plan yapmaktır. Aksi halde Türk futbolunu yeni kaosların ortasına atmış olurlar.

Arayıştaki yanlışlar
Fikret Orman, Alman ekolüne karar vermiş gibi görünüyor. Yakın çevresinden yerli teknik adamlarla ilgili gelen baskılara da iyi direniyor doğrusu. Peki Alman ekolü Beşiktaş için uygun mudur? Sağlık sorunlarının ne kadarını hallettiği bilinmeyen bir teknik adamla 5 yıllık bir yola çıkmak ne kadar sağlıklıdır! Bunları çok iyi düşünmek gerek. Beşiktaş yıllardır yanlış teknik adamların peşine düşüp, yanlışları yanlışla düzeltmeye çalışarak bu hale geldi. Yeni bir yanlışa kimsenin tahammülü yok.

Fernandes kaçmasın
Biliyorum konu para olunca yönetimin eli-kolu bağlı, çünkü geride sekiz yıllık bir enkaz var. Beşiktaş yönetimi bu şartlarda neyi, ne kadar kurtarabilir bilmiyorum ama bildiğim bir şey var ki bu kadroda yangında ilk kurtarılacaklar listesinin başında Fernandes yazıyor. Türkiye'ye gelen en kaliteli yabancılardan biri olan Fernandes'i elde tutmanın bir yolu bulunmalı. Yok o yol bulunamıyorsa, 13 milyon euro'ya talipleri varken bedava gitmesi önlenmeli. Aksi halde Beşiktaş'ın kaybı çok büyük olur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor