Yıldırım'lar düşen futbolumuz

FUTBOL topu artık patlamaya hazır bir bombadır.
Fitili ateşleyen de bizzat adalet dağıtması gereken Tahkim Kurulu olmuştur.
Yanlış anlamayın basit bir tükürdü-tükürmedi meselesi değildir bu.
Meireles meselesi hiç değildir. Fenerbahçe'ye yandaş veya karşı olmakla da uzaktan yakından ilgisi yoktur.
Her gün değişen uygulamalar, bir gün görüntünün, bir başka gün hakem raporlarının öne çıkması… Falanca maçtaki hatayı "Hakem de insandır hata yapabilir" diye geçiştirirken, filanca takım söz konusu olunca dünyayı tersine çevirmeye kalkılması… Velhasıl kelam birilerinin 2 milyar dolarlık futbol mahallesinde istediği gibi at koşturmasıyla ilgisi vardır şimdi anlatacaklarımızın.
Hakem raporları önemli midir değil midir, yoksa bu takımına göre değişmektemidir bunu tartışmalıyız.
Maç yayınında gösterilmeyen görüntülerle disiplin cezaları verilebilir ya da kaldırılabilir mi, yoksa bu de renklere göre farklılık gösterebilen bir uygulama mıdır?
Aynı dosyaya, aynı savunmalara bakan PFDK'nın 12 maç dediğine Tahkim'in 4 maç vermesi hukuk ya da spor bilgisi farkı mıdır, yoksa vicdan farkı mıdır?
Meireles az ceza almış, çok almış değil bizim konumuz...
Aziz Yıldırım, Yıldırım Demirören ikilisi hariç neredeyse tüm futbol ailesinin güvenini kaybeden Tahkim hâlâ yerinde duracak mıdır, durmayacak mıdır?
Ve de en önemlisi, TFF'ye hiç gitmese de bu cezanın düşeceğini bilen Aziz Yıldırım'ın "Ben gittim ve cezayı indirdim, Fenerbahçe'nin bana ihtiyacı var" mesajı verip rol çalmasıdır asıl mesele.
Dahası, Aziz Yıldırım'ın Türk futbolunu bir tek hareketle nasıl bir kaosa sürüklediğini, Yıldırım Demirören'in her şeyi nasıl izlediğini görmek ya da görmemektir gerçek sorunumuz.
Kulüpler ayaklanmış, hakemler isyanda, PFDK çökmüş...
Al gözüm seyreyle, Yıldırım'lar düşen futbolumuzu.
Galiba, konu futbol olunca biz gerçekten, centilmenler değil "Yıldırım'lar" yaratan bir ırkın ahvadıyız!
Yeni yılınız kutlu ve mutlu olsun.

4 OCAK'TA TRABZON KÜRSÜSÜ'NDEYİZ
TFF şikeyi görmezden gelmiş, PFDK görebildiği kadar görmüş, Tahkim kulağının üzerine yatmış, UEFA hâlâ yemeği soğutma derdindeymiş umurumuzda bile değil.
Temiz futbol için mücadeleye devam. Trabzon'da şike sürecini unutturmama adına çok önemli bir adım atılıyor. Trabzon Kürsüsü başlıyor. İlk söyleşinin konukları ben, Mehmet Baransu, Erdem Egemen, Erdal Hoş ve Hakan Orhan. Gerçekten temiz futbol hayali olan herkesi bekleriz efendim.

GENÇ F.BAHÇELİLER
FENERBAHÇE tribünlerini bilmem ama bildiğim şudur; Genç Fenerbahçeliler kalbidir o tribünlerin.
Ve hepsi isyandalar. Fenerbahçe'ye karşı değil Fenerbahçe sevgilerini kullanan Aziz Yıldırım'a karşı bir isyan bu. Kimse padişah değil diyerek anlamlı bir tepki koyuyorlar.
Tribünlerin kalbi doğruyu görmüşse, herkesin görmesi yakındır. Milyonların sevgilisi Fenerbahçe camiasına gönül verenler bir yana Aziz Yıldırım'a biat edenlerden oluşan Azizbahçe'ye gönül verenler bir yana. Not: Gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyları vardır!

BABA HAKKI KİM, ŞİMDİKİLER KİM?
Meireles'in 2 görüntüsü var, birinciye göre tükürüyor, ikinciye göre tükürmüyor. Özkahya, Miereles konuşurken ağzından çıkan tükürükleri mi abarttı, yoksa gerçekten tükürdü de o görüntüler ortada mı yok, bilmek herkesin hakkı. Dolayısıyla hakem raporu açıklanmalıdır. Durum vahim!.. Ya Özkahya, Meireles'i yakmak için yalan yazdı, ya da başka bir film dönüyor. Öte yandan ben düşmanım olsa haksızlık yapılırsa karşı çıkarım; tükürük olmadığına göre "ekstra 8 maçlık" ceza da olmaz, olamaz.

"BENİM TANIDIĞIM KOCAMAN"
TARİH: 2010… "Aykut Kocaman konuşuyor:
Ben çok iyi düşündükten sonra konuşurum! Daum'un yerine gelmek gibi bir fikrim hiç olmadı, olmayacak.
Kocaman , Fener'e imza attığı gün kimlere ayıp edilmiş varın siz söyleyin!
Rizespor'la görüşmelerini Tahir Kıran'dan, Konyaspor'u genel kurul günü nasıl bırakıp Ankaraspor'a gittiğini de dönemin Konyaspor başkanından dinleyebilirsiniz.
Antalya maçında elle gol atıp Fener'in şampiyonluk şansını Trabzon'a taşıdıktan sonra da sahte bir fair play gösterisiyle "Şampiyon olduğumuza sevinemiyorum çünkü Trabzonlu arkadaşlarımıza üzülüyorum" dediğini de dün gibi hatırlıyoruz.
Birileri ısrarla "Tanıdığım Aykut Kocaman asla istifasını geri almaz!" masalı anlatırken ben bunları hatırladım.
Ve şunu anladım ki "Benim tanıdığım" palavrası atanlar onu tanımıyor!