Somonlar!

Somonlar... Tatlı suda yetişip, hiç bilmedikleri denizlere, okyanuslara açılan günü geldiğinde, bilinmez ve anlaşılamaz şekilde akıntıya karşı, yerine göre alçak şelaleleri de aşarak doğdukları yere göçerler.
Beşiktaş'ın bu sezon verdiği mücadele bana somonların bu inanılmaz geri dönüşlerini hatırlatıyor.
Tecrübesiz, bin türlü sıkıntıyla akıntıya karşı kürek çekiyor Kartal yürekliler.
Tek tutunabildikleri dal, arkalarındaki taraftar desteği ve kendi sevdaları.
Samet Aybaba benzer bir göçü 80'li yılların başında yaşadığı için dönüş yolunu bilenlerden. Bu mücadelenin sonunun zaferle biteceğini yaşamış ve görmüş olanlardan.
Sivok ve Toraman gibi iki uyumlu ağabey, Hilbert ve Almeida gibi örnek profesyoneller ve de Fernandes gibi gerçek bir star, Kartal'ın avantaj hanesine yazılacakların başında geliyor.

Geri dönüşü yok
Cenk, Oğuzhan, Olcay, Necip, Muhammed, Erkan Kaş, Mertcan Aktaş, Ümit Karaal gibi gördüğümüz ve görmeyi beklediğimiz gençler ve de adeta yeniden doğuşu yaşayan bir Holosko ise avantaj hanesinin diğer notlarıdır.
Ve tabii ki kötü günde takımının yanında olan vefakar taraftar.
Beşiktaş şampiyon olursa çok şey kanıtlayacak...
En başta pahalı transferlere gerek olmadan ipi göğüslemenin mümkün olduğu ortaya çıkacak.
Dahası garip yönetici beyanatlarıyla hakemleri baskı altına almadan da zafere giden yolun bulunabileceği ispatlanacak.
Biliyorum bu şampiyonluk zor ama somonlar okyanusa açıldı bir kere, hiçbir akıntı ve şelale, geri dönüşlerini önleyemez!