19 Mayıs 2016 | Perşembe

Gözden üç damla yaş düştü!

Bir kısım medyanın tüm algı operasyonlarına rağmen F.Bahçe, Osmanlı ve Konya maçlarında 5 puan kaybederken aynı haftalarda Beşiktaş Kasımpaşa'ya mağlup olurken zorlu Antalyaspor'u yenerek hem yaralarını sarıyor hem de rakibinin kaybettiği 5 puanı anlamlı hale getiriyordu. Bu noktada hemen belirtelim Kasımpaşa Teknik Direktörü Rıza Çalımbay ve Konyaspor Teknik Direktörü Aykut Kocaman, Beşiktaş ve F.Bahçe maçlarına takımlarını en iyi şekilde hazırlanıp, aldıkları galibiyetlerle öküz altında buzağı arayanlara fırsat vermeyerek onurlu bir duruş sergiliyorlardı.
Bu sonuçların ardından Beşiktaş 63 puanla zirveye kurulurken, Fenerbahçe rakibini 2 puan geriden takip ediyordu...

'Takılır' diyenler yanıldı
Yarış gerçekten başa baş gidiyordu.
Şunu ısrarla belirtmekte fayda var ki, Beşiktaş, Kasımpaşa maçını kaybettiği andan itibaren bazı Beşiktaşlılar dahil Kartal'ın kalan haftaların yükünü taşıyamayacağını ve Bursa maçından başlayarak puan kaybedeceğini ileri sürüyorlardı. G.Saray, Konya ve Osmanlı maçlarında 7 puan bırakan F.Bahçe favori görmek için kendini zorlayan bir kısım medyaya göre Beşiktaş eninde sonunda zirveyi bırakacaktı.

Ve Vodafone Arena açıldı
Şampiyonluk yarışında en kritik haftalara girildiğinde Beşiktaş yönetimi Başkan Fikret Orman önderliğinde gaza basarak Vodafone Arena'nın Bursaspor maçına yetişmesi için tüm imkanları seferber etti. Ligin en kritik virajlarına girildiğinde artık Beşiktaş'ın arkasında muhteşem taraftarının da desteği olacaktı.
Bursa maçı gerçekten dramatik sahnelerle doluydu. Tribünler hınca hınç dolmuş, top Beşiktaş'a geçtiğinde desibel rekorları kırılırken top Bursasporlu oyuncuların ayaklarına geldiği anda stadı değil deyim yerindeyse İstanbul'u inleten bir ıslık furyası başlıyordu. 23. dakikada Gomez, "Ben burdayım" derken, 5 dakika sonrasında Bursaspor'un golü gelince Vodafone Arena'da şok yaşanıyordu.

Taraftarla göz göze geldi
Sinirle sahadan kulübeye dönen Şenol Güneş o anda tribündeki bir grup taraftarla göz göze geldiğinde içi acıyordu.
Hocanın, şampiyonluk sonrasında da açıklamalarına konu ettiği o görüntü tecrübeli teknik adamı çok etkilemişti. Gözleri dolmuş taraftarları gören Şenol hoca, kendi kendine "Buna hakkımız yok, bu insanlara bu hüznü yaşatmaya hakkımız" yok diye söyleniyordu. Ardından Alexis ve Gomez'in iki golüyle tekrar şova başlayan Beşiktaş daha sonra bir gol yese de bu zorlu maçı kazanmış ve G.Saray-F.Bahçe maçını izlemek üzere koltuğuna kurulmuştu.
Derbide Galatasaray inanılmaz bir direnç ortaya koymuş ve bir net golünün sayılmadığı maçı beraberlikle tamamlamıştı.
Beşiktaş yükselişe, Fenerbahçe inişe geçmişti... Aradaki puan farkı artık 5 olmuştu.

Üst direk kurtardı
Ardından Beşiktaş zorlu Sivas deplasmanından 3 puanla dönerken F.Bahçe de Mersin İdman Yurdu engelini kolay geçiyordu...
Beşiktaş için en kritik deplasmanlardan biri olan Akhisar maçı gelip çatmıştı. Kartal ilk yarısında son derece rahat oynayıp rakibe bir tek pozisyon vermediği maçta devreyi 1-0 önde kapattığını düşünürsen son saniyede gelen golle soyunma odasına beraberlikle girmişti. Bu maçın ikinci yarısı tarihe geçecek cinsten pozisyonlara sahne olacaktı.
İkinci yarıya fırtına gibi başlayan Beşiktaş 47. dakikada Olcay Şahan'ın golüyle tekrar öne geçiyor ve ardından farkı açabileceği pozisyonları da cömertçe harcıyordu.
54. dakikada Akhisar beraberliği yakalayınca Beşiktaş'ta panik başlıyor ve ev sahibi takım 78. dakikada bir gol daha bulup 3-2 öne geçiyordu. Fenerbahçe cephesinde ve elbette medyanın bir kısmında herkes avuçlarını ovuşturmaya başlamışken 88. dakikada kaleci Tolga'nın hatalı çıkışı sonucu kale boş kalmış ve Soner'in vuruşu boş kaleye giderken altı pas çizgisinin üzerinden sekip üst direkten dönerek Tolga'nın kucağına gelmişti... Beşiktaş tam çökmüş gibi görünüyordu...
Yedek kulübesinde Kartal yürekli Serdar Kurtuluş manzara karşısında gözyaşlarını tutamıyor ve hüngür hüngür ağlayan oyuncusunu gören Şenol hocanın bir kez daha yüreği burkuluyordu...

Küllerinden doğdu
Evet beklenti Beşiktaş'ın tam çökmesiydi ancak öyle olmadı... Kartal bir kez daha düştüğü yerden kalktı ve adeta küllerinden doğan Anka kuşu gibi nöbetçi golcüsü Cenk Tosun'la 90 artı 1'de beraberliği sağlarken 90 artı 4'te de Sosa'nın direkten dönen frikiği ile galibiyeti kaçıran taraf oluyordu. Şenol hoca maçtan sonra "Bugün çok büyük bir karakter ortaya koyan ve geri dönmeyi başaran oyuncularımla gurur duyuyorum, hâlâ ipler bizim elimizde ve bu yarışı kazanacağız" diyordu.

Yüreğinin en orta yerinden yaralandı
Güneş daha sonra bir ekranda, şimdi ismini vermek istemediği Beşiktaşlı bir sanatçının Akhisar maçını izlerken yaşadığı hüznü ve gözyaşlarını görüp Bursaspor maçında yaşadığı duygulara geri dönüyordu. Neredeyse tüm ulemanın "Şenol Güneş ikinciliklerin adamıdır, asla şampiyon yapamaz" muhabbetiyle etki altına almaya, moralini bozmaya çalıştığı teknik adam asla pes etmiyor ve oyuncularına zafere gidecek yolu anlatıyordu. Serdar'ın hüznü etkiledi Bursa SPOR karşılaşmasında taraftarın, Akhisar maçında kulübede Serdar'ın ve daha sonra izlediği Beşiktaşlı sanatçının hüzünleri Şenol Güneş'i, o ünlü tribün marşında söylendiği yerden, yüreğinin en orta yerinden yaralıyordu...

Rakipleri Beşiktaş'ı kenetledi
Fenerbahçe, Trabzonspor engelini bol gollü bir galibiyetle geçince puan farkı 3'e düşüyor, medyada susmak bilmeyen ulemalar istedikleri ortamı bulmuş oluyor ve "Bu iş bitti, ikili averaja sahip olan Fener artık bırakmaz, Beşiktaş'a aradaki 1 puan fark yetmez" muhabbetini en şiddetli şekilde yapıyorlardı...Oysa hiç farkında değillerdi ama bu söylemleri Beşiktaşlı futbolcuları inanılmaz bir şekilde kenetliyor, Akhisar maçı sonrası başta Oğuzhan olmak üzere bazı oyuncular tesislerde kalmaya karar verip şampiyonluk yemini ediyorlardı.

Kupayı bir ucundan tuttu
Beşiktaş'ın önünde Kayseri, Galatasaray, Osmanlı ve Konya maçları kalmış buna karşılık Fenerbahçe'yi de Gaziantep, Başakşehir, Gençlerbirliği, Sivas sınavları bekliyordu. Beşikta ş, Kayseri maçını taraftarının muhteşem desteğiyle 4-0 kazanırken Fenerbahçe de Gaziantep'i yenmiş ve sıra en kritik haftaya gelmişti. İk i İstanbul derbisi oynanacaktı. Beşiktaş, deplasmanda Galatasaray'la karşılaşırken Fenerbahçe de son yıllarda neredeyse her maçta puan kaybettiği Başakşehir deplasmanına çıkıyordu. Galatasaray derbinin ilk yarısında inanılmaz iyi bir oyun ortaya koyup Beşiktaş'a zor anlar yaşatırken ikinci yarıda sezonun Kral'ı Mario Gomez sahne almış ve en zorlu maçı Beşiktaş'a kazandırmıştı. Bu golün asistinin nöbetçi golcü Cenk'ten gelmesi de ayrı bir güzellikti. Şimdi sıra ertesi gün oynayacak olan Fenerbahçe'deydi. Pereira'nın maçtan sonra itiraf edeceği gibi, Beşiktaş-Galatasaray derbisini izlerken ilk yarıda çok umutlanan sarı-lacivertli oyuncular, Kartal maçı kazanınca büyük bir moral çöküntüsü yaşamışlardı. O moralsizlikle Başakşehir karşısına çıkan Fenerbahçe son derece kötü bir futbol sergiliyor ve sahadan mağlup ayrılıyordu. Puan farkı tekrar 6'ya çıkmış siyahbeyazlı takım artık kupanın bir ucundan tutmuştu.

Şampiyonluğa Kartal pençesi
Bir kısım ulema F.Bahçe'ye 5 puan kaybettiren Osmanlı ve Konya'nın Beşiktaş'ı yeneceği umudunu pompalamaya çalışarak çaresizliklerini günyüzüne vuruyorlardı. Beşiktaş'tı bu, pençesindeki şampiyonluğu kimseye kaptıracak hali yoktu. Osmanlı maçında Kartal, 3-1'le şampiyonluğunu ilan ederken bugüne kadar dökülen gözyaşları Kadıköy'e doğru yola çıkıyordu. Sonuna kadar hak edilmiş, destansı, kutlu ve mutlu bir şampiyonluktu bu. YİĞİDİN hakkı yiğide... Samet Aybaba, Bilic, Önder Özen ve neredeyse tüm yönetim Mustafa Denizli diye diretirken Şenol Güneş için oylamada el kaldıran Mete Vardar'la, Erdal Torunoğulları unutulmaz

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor