Savunma

İngilizler yıllar önce ektiklerini, son iki yılda biçmeye başladılar.
4-4-2 düzeninde fizik güce dayalı, uzun yan ortalarla sonuca giden klasik Ada futbolunun ötesine geçip Orta Avrupa'nın, ayağa pas ve çabuk oyun gibi özelliklerine adapte oldular.
Sterling başta kanat oyuncuları efsane Barnes'in tam tersi özelliklere sahip.
Vardi, Kane de bekleyen golcü değiller.
Kaldı ki, bu takıma takıma katılacak Roney gibi tecrübeli yıldızları da var.
Böyle bir rakip önünde, üstelik deplasmanda çok erken gol yememize rağmen dağılmadık ve bu çok önemli.
İngilizlerin önde yaptıkları baskıya akıllı paslaşmalarla karşı koyduk.
Oğuzhan'ın şeytani zekası, Volkan Şen'in çabukluğu Hakan Çalhanoğlu'nun takipçiliği sayesinde tabelayı eşitledik.
Caner, ışık hızıyla hareket eden Sterling karşısında ilk başlarda zor anlar yaşasa da sonradan toparladı.

Disiplinden koptuk
Takım olarak teknik kapasitemiz on numara beş yıldız, top bizdeyken işimiz kolay! Meşin yuvarlak rakibe geçtiğinde ise ısıramıyoruz.
Rakip oyuncular kalemize rahat geliyor.
Dün yediğimiz goller, penaltı ve de verdiğimiz diğer pozisyonlar bu manzaranın eseridir.
Savunma katsayımızı arttırmak zorundayız.
Bana göre çözüm Topal, orta sahadaki direnci ancak onunla yükseltebiliriz.
Ozan-Selçuk ikilisi rakibi karşılamakta ciddi şekilde zorlanıyorlar.
Uzatmayalım; İngilizler karşısında bu kez tarihi görüntüyü biraz olsun değiştirdik ve ilk golümüzü de attık, başka goller de atabilirdik.
Son bölümde disiplinden koptuk ama genel olarak, eksik kadromuzun görüntüsü çok da kötü değildi...