Harlem Gezginleri!

Şampiyonluk yolunda çok önemli bir adım daha attı Kartal, artık en yakın rakibiyle arasında 5 puan var. Bu manzara tesadüfen oluşmadı, arkasında büyük emek var.
Sezon başı kampında bitmek bilmeyen, oynayan şöyle dursun izleyenleri yoran tek pas çalışmalarının ürünü bu muhteşem paslaşmalar...
Talisca, Oğuzhan, Atiba, Babel arasına düşen yandı! İğneli fıçıya girmiş gibi olursun, sola-sağa koşar, kendini paralar ama top göremezsin... Bunlar Harlem Gezginleri gibi...
Sahada futbolun 'f'sini bilmeyen kötü bir hakem var. İlk yarıda 25 civarı faul çaldı; oynamak isteyen takımı durdurdu vesselam. Beşiktaş o faul kargaşası arasında devrenin son bölümüne kadar beş dakika bile baskı kuramadı... O bahsettiğim son dakikalarda ise hakeme rağmen kurulan baskı sonuç verdi ve Oğuzhan kilidi açtı.
Haklarını teslim edelim Gençlerbirliği takımı ilk yarıda çok koştu, Beşiktaş'ı bozmayı başardılar...
O enerjilerini ikinci yarı koruma ihtimali bana göre hiç yoktu, zaten doksan dakika, ilk 45'teki gibi koşabilseler bu ligde işleri ne!

Ozi çaldı, diğerleri oynadı
Rakibin pili bitince Beşiktaş aldı sazı eline, ilk yarıda sert markaj altında kendilerini sakınarak oynayan, Atiba, Oğuzhan, Talisca, Babel ve Quaresma rahatladılar… Gecenin adamı Oğuzhan çaldı, diğerleri de şıkır şıkır oynadı… Alın teriyle, çok çalışarak haklı bir galibiyet aldılar.
Taraftar şampiyonluk havasına girmiş gibiydi. Bir dakika susmadılar… "İnanın çocuklar, çocuklar inanın, güzel günler göreceğiz, güneşli günler..." diye inlettiler İstanbul Boğazı'nı... Muhteşemdiler.
Fabri'nin yaşadığı talihsiz sakatlık gecenin üzüntü verici gelişmesiydi. O golü sakatlanma pahasına kurtarması ise ondaki Kartal yüreğinin yansımasından başka bir şey değildi. Yerine giren Tolga Zengin'in işi çok zordu...
Günlerdir tepki çeken Tolga, büyük bir profesyonellik gösterip son derece rahat bir görüntü verdi kalede. Mutlak bir golü de harika bir refleksle kurtardı.
Bu maç aynı zamanda Tolga'nın da tribünlerle barış maçı oldu. Kutlu ve mutlu olsun.