Yunus Akgül

Yunus Akgül

06 Nisan 2018 | Cuma

Hesap ortada

Geçtiğimiz hafta Türkiye Futbol Federasyonu, kulüplerin menajerlere ödediği para miktarlarını açıkladı.
Buna göre 3.5 milyon Euro ile bu konuda lider kulüp Galatasaray… Onu 2.38 milyon Euro ile Başakşehir, 1.4 milyon Euro ile Fenerbahçe, 1.2 milyon Euro ile de Trabzonspor takip ediyor.

6 kulüp nerede?
Listede Süper Lig'in sadece 12 kulübünün adı bulunmakta...
Merak ediyoruz; diğerlerinin listede adı niye yok?Menajerlere ücret mi ödemiyorlar, yoksa başka bir sebebi mi var?
Rakamlar, insan aklıyla dalga geçiyor adeta...Menajerlere tahminlerimizden çok daha az para ödeniyormuş.
Resmi verilere göre Türkiye'deki en pahalı futbolcu 10 milyon Euro'yu geçmiyor; o zaman ödenemez hale gelen milyar dolarlık borçlar nasıl oluşuyor?
3 milyon, 5 milyon Eurolarla bu kadar borç biriktirmek bile ayrı bir gayret ve akıl gerektirir.
Bu harcanan miktarları, kulüplerimizin Spor Toto'dan aldıkları isim hakları geliri bile karşılar.
İnsan aklıyla dalga geçmek değil de nedir bu? Yine de, açıklanan listedeki sıralamaya baktığımızda batağa saplanan kulüplerin nasıl sorumsuzca borçlandırıldığı konusunda bir fikir edinebiliyoruz.
Süper Lig'in dibine demir atan ve bir alt ligde mücadele etmek için sezon sonunu bekleyen Karabükspor, bu sezon menajerlere en çok parayı ödeyen altıncı kulüp… Ligde kalma mücadelesi veren Konya, Antalya ve Alanya da üst sıralarda….

Daha neler var...
Kulüplerimizin akıllı(!) yöneticilerinin menajerlere verilen paraların kabarık görünmemesi için en çok başvurduğu yöntem; parayı futbolcuya verip menajerine onun ödeme yapmasını sağlamak...Bu sadece bizim bildiğimiz yöntemlerden bir tanesi; kimbilir daha neler var?
İnsan, kendi kendine sormadan edemiyor doğrusu… Menajerler bu kadar az alıyorsa, futbolcular bu kadar az kazanıyorsa; reklam, sponsorluk, Spor Toto, naklen yayın vs. gelirleri bu kadar fazla olan kulüplerimiz neden batmış ve borçları ödenemez duruma gelmiştir?
Hesap gün gibi ortada....
Ama hesap verecek nerde?


SPOR NEFESTiR
Türkiye, tam bir ateş çemberinin ortasında….
Gerçekten bir kurtuluş savaşı veriyoruz. Bizi, dört bir yanımızdan kuşatarak, içimize yerleştirdikleri müstevliler vasıtasıyla hem içeriden hem de dışarıdan küçültmeye ve yok etmeye çalışıyorlar.
Bu süreçte bir kez daha gördük ki, güçlü olmazsak sırtımızı dayayabileceğimiz bir dost ülke yok!..
Bizi parça parça bölüp, yok etmek için etrafımızdaki çakallar her fırsatı değerlendiriyor.
Kurulan tuzaklardan, kirli savaşlardan birer birer kurtuluyor, kendi yolumuzda emin adımlarla ilerliyoruz.
Bugünlerde birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var.
Heyecanımızı, duygularımızı, motivasyonumuzu en üst noktalarda tutmaya ihtiyacımız var.

Tam zamanı
Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı , Kuzey Irak operasyonları ile paçalarımıza yapışan sırtlanları savuştururken, Yunanistan'ı ayrı, Ermenistan'ı ayrı Avrupa'sı ve Amerika'sı ayrı homurdanıyor.
Daha önce de dile getirdik bu zorlu süreçte spor, insanımızın neredeyse nefes alabildiği, rahatlayabildiği tek mecra….
Ben kendi adıma, başka zamanlarda "Bu kadar da olmaz, saatlerce bir futbol maçındaki hakem hataları tartışılmaz" dediğim olayları bile bu dönemde hoşgörü ile karşılıyorum. Spor izlemek, konuşmak ve spor yaparak alabildiğine rahatlak lazım böyle zamanlarda...
Amerikan Basketbol Ligi'nde Ersan İlyasova'nın Türkiye düşmanı, hain FETÖ'nün manevi evladı Enes'e yaptığı blok bile günlerdir, büyük bir keyifle seyrediliyor. Deyim yerindeyse, Türk milletinin, Türk sporseverlerinin içinin yağları eriyor bu sayede… Yani spora sarılmanın tam zamanı...
Ufak tefek başarılar ve heyecanlar bile moral vesilesi...

Hız kesmiyoruz
Bizim durumumuzdaki bir ülkenin spor yatırımı yapmak, başvuracağı en son şeydir. Çünkü, ülkenin çok daha acil, çok daha elzem sorunları vardır; öncelik doğal olarak onlaradır. Oysa ülkemiz spora ve sporcuya, gençliğe en büyük yatırımları yapmaya devam ediyor.
Spor tesisleri yapımı hız kesmiyor. Gençlik politikaları üretilmeye devam ediliyor.
Daha, yeni 59 okul spor salonun açılışı yapıldı.
Vergiden gelecek her bir kuruşa ihtiyacımız olduğu şu günlerde devlet büyük bir fedakarlık örneği göstererek önemli bir gelir kaleminden vaz geçiyor, futbolculardan alınan gelir vergisini amatör sporculara harcamak kaydıyla yine kulüplere iade etme kararı alıyor.
Bu kanunun önemini bir çok kulübümüz henüz kavrayamadı ama kısa zamanda göreceğiz bütün futbol kulüpleri birer sporcu fabrikasına dönüşecek.
Bu da uluslararası alanda daha çok başarı, sporda sınıf atlamak demektir.Ülkece soluk almak demektir.
Kısaca; spor bir ülkenin nefesidir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Etiketler :

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor