Aklın yolu Fener

1) Kadro doğru idi. Eldeki en hazır ve en hızlı adamlardan seçilmişti. İyi başladılar da. 5 pası 25 saniyede yapmakla eleştirdiğimiz takım, aynı sürede pas sayısını 2 kata çıkarınca hızlandı.
2) Rakip ilk maçtaki gibi önde bastı yine ama Fenerbahçe hızlanınca baskıya boyun eğmedi.
3) Baskıyı kıran diğer formül de ilk topu hemen kenarlara aktarabilmekteki beceri idi.
4) ''Bu takım savunması kısa, yüksek top etkili olur'' diye maç öncesi analizimi yaptığıma benzer şekilde Gökhan'ın ortasına Caner'in golü doğru zamanda geliyor ama takıma da anlamadığım bir fren yaptırıyordu.
5) "Attığınız golün hemen arkası tehlikelidir'' sözü doğrudur ama ceza alanında 3 kişi ıskaladıktan sonra o golü yiyorsanız acı verir, verdi de.
6) 30 sonrası iyice gömüldü Fener, yine topla çıkamadı. Çünkü eski hastalık nüksetti ve göbekten çıkmaya çalıştılar. Bu sırada pozisyon da verdiler.
7) İlk yarının son dakikasında duran top ve sonrası alınan ribaunt ortasında Selçuk bıraksa Kuyt atacaktı ama olmuyor, Fener 2. yarıya umutla gidiyordu.

Yerinde değişiklikler
8) Oyunun dönüm noktası, Avrupa'nın en iyi 5 kalecisinden biri olan Volkan'ın kurtardığı penaltıydı.
9) Sonra Sanmeartan'ın savunma yapmadığı kanattan Gökhan, İngiliz vari bir golü Kuyt'a attırıyor, işi de duran toptan gelen golle Kuyt bitiriyordu.
10) Sow'un golü, bu sene sakatlıktan kurtulduğu maçlarda yapacaklarının işareti idi.
Sonuç: Dünkü yazımda yazdığım kadro ile takımı çıkartan Kocaman, değişiklikleri de doğru zamanda yaparak galibiyete katkıda bulunuyordu. Gökhan, Volkan ve Kuyt maçın yıldızları oluyor ancak bu galibiyet orta sahadan hücuma dikine giden adam ihtiyacını kesinlikle arka plana atmıyordu.
Tebrikler F.Bahçe!