07 Ağustos 2020 | Cuma

Sevdalı

Oturduğumuz bahçede çimleri suluyordu bahçıvan, ben Fenerbahçeli bir arkadaşımın oğluyla sohbetteydim. Bu delikanlı için Fenerbahçe dendiği zaman akan sular duruyordu. Limit artırımı konusunda öfkeliydi, "kendimi bildim bileli Fenerbahçe saldırıya uğruyor" dedi. Aldırma" dedim, "ateşlere basa basa yürümek Fenerbahçe'nin ruhunda var." Gülümsedi, iki yıllık yönetim yanlışlarını elinin tersiyle itmişti de içinden geçenleri yakaladım. "Fenerbahçe taraftarının duruşunu anlatan en anlamlı cümledir" dedim; "kazandığında sevmiyorum seni kaybettiğinde sevdiğim kadar!" H H H Kadının biri bahçedeki kedilerin önüne mamalarını koyuyordu. Koşmaktan yorulmayan çocukların biri gidiyor biri geliyordu o sıra. Ekranlarda ahkam kesen tetikçilerin bilip söylemediklerini bütün çocuklar biliyordu. "Şartlar eşit değilse kazananlar kazanmış sayılmazlar gerçeğini reddedenlerin" dökümünü yaptım delikanlıya. Konuşmalarımızı dikizleyen biri gözlüğünün camlarını maskesine siliyordu o sıra.

***
Umut güzel şey ama gerçeklerin farkına varıp umut etmek daha güzel. Taraftarların görmek istemedikleri; hayallerin karanlığa gömülen kısmıydı onu da inkar edemezdim. Fenerbahçe'nin 2 sezonda yaptığı yanlışların dökümü büyüktü. Eli Fenerbahçe'nin kasasında gezinen kundakçı Comolli'ye Ali Koç Fransız kalmıştı. Galatasaray maçları Saraçoğlu'nda Fenerbahçe'nin batmayan güneşiydi de bu sezon o güneş batmıştı. "Ölü kuş taklidi yapan" futbolcular 20 yıllık efsaneyi kuşa çevirdiği için sorgulanmadı bile. "Ben Fenerbahçe'ye transfer edilecek futbolcuda satranç oynamayı bilmesini şart koşardım" dedim. "Niye?" diye sordu delikanlı, cevap verdim. "Böyle futbolcular bir maçın kazanılma şartlarını koşarak anlatır, sahanın ortasında şarkılara taksim geçerek değil." Ne yazık ki formanın içine ruhsuz bedenini koyanların çoğu hala takımda duruyordu.

***
Sivasspor'dan alınan Mert Hakan Yandaş'a ödenecek 22 milyon TL'yi öğrendim de hem ekonomik zorluklardan dert yanıp hem sıradan birine bu kadar para ödemek eski yanlışların yeni versiyonuydu. Tekrarından usanılmayan transfer yanlışlarının limiti bitmezdi. "Aynayı parlatmak için gösterilen çaba aynanın karşısındakileri parlatmaya yetmez" dedim.

***
Sürekli basın toplantısı yapmak yerine sahada mücadele eden ve keyif veren bir takım üretmek çok daha anlamlı olmaz mıydı? "Olmaz mı?" diye karşılık verdi. "Önce kendini yeneceksin" dedim, "sonra hakemleri de yenersin sistemin piyonlarını da!" Fenerbahçe'nin teknik direktör öğüten değirmene dönüşmesinin bir sonu olmalıydı. Erol Bulut'u sordu, "bugünkü şartlarda doğru isim" dedim. Limit artırımını bahane ederek "zorluklara imza attı" dedi de "neyin zorluğu?" diye karşılık verdim. "Böyle şartlarda büyük hoca olunur. Yoksa 20 tane futbolcu transfer ederek takımı başarıya götürecek hoca her yerde bulunur."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI

TÜM YAZILARI
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor