Trans hallerimiz...

Yabancı transferler konusunda Trabzonspor'un bugüne kadar yaptığı en güzel şey tazminat ödemek oldu!
Her yeni yabancı; omuzlarımızda, nur topu gibi bir"tazminat bebeği" olarak girdi hayatımıza...
Her omuza alınan yabancı, sonrasında o omuzlara tonlarca yük bırakarak gitti... Memnuniyetle yâd edilebilen, toplasan iki, bilemedin üç tane yabancı ya oldu, ya olmadı bugüne kadar!
Saysam, hesaba vursam yüz kızartıcı sonuçlara ulaşırız diye teşebbüs dahi edemiyorum...
Teşebbüs deyince de tabii benim aklıma hemen şike konusu geliyor ister istemez...

***

Şikesinin tonlarca mahkemede tescili olmasına rağmen...
Yer yüzeyinin görüp, görebileceği en büyük şike organizasyonunu gör(e)meyenlerin, anında seferberlik ilan eder gibi dört koldan; "Teşvike teşebbüsün teşebbüsünün teşebbüsü" dedikodusuna sarılmaları güzeldi!
Ve onun üzerindenTrabzonspor'a şike-teşvik izafe etmek için kurdukları o sanal mahkeme manidardı! Mahkemesi madden görülmüşken, konu hakkında mahkemede eteklerdeki tüm taşlar dökülmüşken ve kimseyi ikna edememişlerken üstelik.
Neyin telaşıdır bu?

***

Ben bu işin UEFA nezdinde neden bu kadar uzadığını az çok tahmin edebiliyorum aslında.
Adamlar, her aşamada türlü maharetlerle geliştirdiğimiz "şike savunma sistemlerimizi" merak ediyor olmalılar... "Şikeden korunmayı değil, şikeyi korumayı" nasıl başarabildiğimizi merak ediyor olmalılar!
Ceza vermemeyi, cezaları ötelemeyi, algı yönetmeyi ve medya ilişkilerini... Velhasılı kelam... İnsanoğlunun limitlerinin, sınırlarının ne olduğunu...
Merak ediyor ve ona göre yarınlarını programlıyor yani 'aşı' geliştiriyor olmalılar!

***

Neyse biz duayenler(!) ağzıyla söylemek gerekirse "futbolumuza dönelim"... Zira hayat hakikaten devam ediyor ve Trabzonspor bu yarışın içinde olmak zorunda....
Trabzonspor yabancı alacaksa ülke içinden tedarik yoluna gitmeli, ayartmadan, düzene uymadan, benzeşmeden...
Anadolu kulüpleri ile "oyuncu alıp-verme" konusunda abiliğin gereklerini yaparak...
Yerli ve o yılın flaş isimlerinin mutlaka "önce bir İstanbul'a gitmeleri"ni sabırla beklemeli...
Önceki yıllarda "önce İstanbul'a gitmeleri"ni ibretle izlediği, tutunamamış, atanamamış oyuncuları da birer birer Trabzon'a davet etmeli... Futbolcu alım-satımında gurur edilecek bir durum söz konusu değildir...