Su savaşları

Zor bir zeminde, çok zor koşullarda müthiş bir mücadele izledik Rize'de.
Her iki takım oyuncuları da drenajı iyi olmasına rağmen, yağan müthiş yağmur nedeniyle bol sulu olan bu zeminde topa istedikleri gibi hükmedememelerine rağmen büyük mücadele verdiler.
Sertlik de oldu, estetik işler de.
Pas oyunu alışkanlığı yüksek Trabzonspor'un bu özelliğini bu zeminde de ısrarla uygulamak istemesi pas hatalarına sebep oldu.
Yoğun yağış nedeniyle pas hızlarının bir türlü istenilen düzeyde ayarlanamaması pas kalitelerini de olumsuz etkiledi. Haliyle pozisyon kısırlığı da kaçınılmaz oldu!
Bu tip zeminlerde en doğru işlerden birini Rizespor golünde görmek mümkün oldu.
Akabinde kötüleşen zemin, aşırı yağan yağmur, sürekli bozulan hakem teçhizatı oyunda kalmayı Trabzonspor adına zorlaştıracaktı.

***

Beklenti; kenarlara bir an önce inilip ya da inilmeden hatta; zaman kaybetmeden ceza sahası içine bu tip iklim koşullu maçlara özel ortalar atılması idi.
Ta ki; maç eksikli fakat futbol aklı fazlalıklı Sturridge oyuna girene kadar. Topu bir an evvel doğru yere, oyalanmadan göndererek takımına adeta hayat veren golü attırdı.
Sonra bir kez de kaleyi yoklayarak bu tip maçlar için arkadaşlarına "kısa yolları" göstermiş oldu.
Trabzonspor'un ikinci golünde ise adeta sahayı deneyimlemenin etkisi vardı.
Uğurcan'dan uzun ve yüksek bir top rakip alana, Sörloth'un kafa ile indirişi, Nwakaeme'nin de etkili vuruşu haricinde zeminle temas toplasan 2 saniye bile değil...
Sulu zeminde bundan iyisi olamazdı! Dün gece Trabzonspor, rakiplerinin puan kaybettiği bir haftada; taraftarlarının sosyal medyada "kesin biz de kaybederiz" olumsuzluğuna da adeta "bakış açınızı artık değiştirin, biraz olumlu olun, takımda kimseyi birbirinden ayırmayın" mesajı da verdi.
Unutmayalım; Uğurcan yine skoru tutan, takımını oyunda tutan oyuncu oldu.