City'deki Beşiktaş

Futbolda iyi oynamak, izleyene keyif vermek için mücadele etmek, yürekten, topu ayağa oynamak, hücumda ve savunmada çoğalmak, çok pozisyon üretmek, üretilen pozisyonları olabildiğince golle sonuçlandırmak gerekir.
İyi ve sonuç aldıran futbolun ilkelerinin bir bölümünü Stoke City maçının ilk yarısında yerine getiren takım oyunundan örnekleri sürekli sunamayan Beşiktaş, özellikle organize olmada, pozisyon üretmede ve gol becerisinde sıkıntı yaşıyor.
Takımda"birlikte oyun"dan çok, "bireysel oyun" kahramanları öne çıkıyor! Örneğin; Quaresma, Egemen ve İsmail Köybaşı'nı sayabiliriz.
Q7, Beşiktaş'ın oyununu etkileyen bir yıldız.
Ne var ki, gerektiği kadar verimli olamıyor.
Başta gelen neden ise, hareket alanı kısıtlı olan kenarda oynaması.
Dar alanda yeteneklerini eksiksiz sunamıyor.
Oysa, geniş alanda oynaması durumunda Portekizli yıldız rakip savunmayı daha çok rahatsız eder, kaleciyle sık karşılaşır. Ayrıca, kenarda hareket alanı dar olduğu için rakibin markajından kurtulmakta zorlanıyor!

Egemen Korkmaz 'ın farkı
Beşiktaş'ın en önemli transferi olan Egemen, savunmaya ruh, canlılık, direnç getirdi. Bursaspor ve Trabzonspor'da olduğu gibi yürekten oynuyor. Egemen'in bu oyunu, umarım öteki futbolculara da yansır.
Beşiktaş savunmasının öteki neferi İsmail Köybaşı, sol kulvardan hücumların önemli yapımcısı.
Oyundan düşmüyor, hücuma sürekli destek veriyor. Etkili ortalarıyla gösterdiği başarıyı rakip hücumcuyu etkisizleştirmede gösterebilse Milli Takım'da tercih edilen ilk solbek olur. Q7, Egemen ve İsmail Köybaşı'nın bireysel futbol güzellikleri elbette gol atmak ve gol önlemek için yetmez. Önemli ve şart olan; oyun disiplini, takımdaşlık ve dolayısıyla oyunda dengedir.
Dengesiz oyunla gol de bulunamaz, gol de önlenemez, futbol keyifli olmaz! Gönüller ve gözler, Stoke City'deki Beşiktaş'ı hep arzu ediyor! Stoke City öncesi ve Gaziantep'deki Beşiktaş'ı kimse görmek istemiyor!