Salih Tuna

Salih Tuna

27 Ekim 2011 | Perşembe

Trabzon bıraktı Burak bırakmadı

Maç hakkında yazacağım yazmasına da hiç keyfim yok. Hani derler ya elim kaleme gitmiyor, aynen öyle.
Bunda maçın skorunun etkisi varsa şuradan şuraya gitmek nasip olmasın.
Gündelik sıkıntılardan, ev dırdırından, geçim derdinden, velhasıl her bir şeyden kaçıp sığındığımız bir limandı futbol.
Gel gör ki, bu sezon bu limanda ne arasan bulursun derde dermandan gayrı.
Hangi takım şike yaptı, hangi takım teşvik primi verdi, hangi takım teşvik girişiminde bulundu, hangi takım teşvik primi vermeyi aklından geçirdi?
Ve hangi takımlar ligden düşürülecek, hangi takımların puanı ne kadar düşürülecek, hangi takımlar bu vesileyle lige çıkarılacak?
Şairin dediği gibi: "Üst üste sorular soru içinde / Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu?.." Şaştık kaldık vallahi.
Bunca muammayı hangi lig kaldırır söyler misiniz?
Hayır yani, herkes ayağını yorganına göre uzatmış; düşen takım düştüğü lige, kalan takım kaldığı lige göre hazırlığını yapmış.
Bu saatten sonra kim ne yapacak?
Zaten kimse akıbetini bilmiyor.
Hayli zamandır futbol programlarında futboldan başka her şey konuşuluyor.
Öyle bir zamana çattık ki, futbol programlarının en meşhur elemanları avukatlar olmuş.
Futbolun en az konuşulduğu bir lig yaşıyoruz.
Tam futbol konuşulacak derken bir gazeteye kimi raporlar kimi kanaatler kimi talimatlar sızdırılıyor.
Yok efendim UEFA Hırvatistan maçına kadar şu, şu, şu takımları düşürün; şu, şu, şu takımların da puanını silin diyormuş.
TFF de maşallahı var hiçbir şey yapmadığı zaman en doğru şeyi yapmış oluyor. Bir alem kurum ki, hiç sormayın.
Futbolcular boşa mı ter akıtıyor, taraftarlar haybeye mi takımlarını destekliyor belli değil.
Biz de şimdi bu şartlarda maç değerlendirmesi yapacağız.

İKİ YANLIŞ
Trabzonspor, Deniz Barış'ın ayağından 22. dakikada öyle bir gol yedi ki, "Bu yaşımda orta sahada top kapsam, elimi kolumu sallaya sallaya bu takıma gol atarım..." dedim.
Öyle komik öyle ciddiyetten yoksun gol yediler ki, tam 4 dakika kendilerine gelemediler.
Zaten kendilerine gelene kadar da ikinci golü kalelerinde gördüler.
Sapara, ilk devre yerini Halil'e bırakıncaya değin koca bir yanlıştan ibaretti. Alanzinho ise 45 dakika boyunca sarı kart almanın dışında varlığını hissettirmedi.
Trabzonspor oldukça zorlu periyodun ilk ayağına maalesef çok kötü başladı.

İKİ DOĞRU
Artık anlaşıldı ki bu takımın defans ve orta sahadaki müzmin zaafları Zokora olmayınca hepten nüksediyor.
Yazık ki yazık, Alanzinho'nun yerine oyuna giren Zokora da 76. dakikada saçma sapan bir şekilde ikinci sarı kartı görünce takımını eksik bıraktı.
Halil ve Burak'ın 2. devre oynadıkları futbol Trabzon'un en iyi iki doğrusuydu.
İlk yarı iki yanlış, ikinci yarı iki doğru; zaten maç da 2-2 bitti.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor