Şuur ve şutör

Ünal Aysal'ın derbiye gelmemesi beni hiç şaşırtmadı… Bir daha herhangi bir branşta bir Galatasaray maçı daha izleyeceğini sanmıyorum.
İlk yarıda F.Bahçe hayli üstündü. İkinci yarıya, maçta bulduğu ilk gol pozisyonuyla başlayan sarı-kırmızılılar, Bruno Alves'in şuursuz faulüyle fiziki ve psikolojik olarak kontrolü eline geçirdi. İlk yarıda sadece iki orta yapan Galatasaray, 10 kişi kalan rakibini baskı altına aldı.
Sadece Sneijder ile Olcan değil, Tarık hatta Selçuk bile daha iyi oynuyordu artık.
Bu isimlere, Kadlec'in boş kaleye kafayla atamadığı golün ardından Prandelli de katıldı.
İtalyan hoca, Dzemaili-Umut değişikliğiyle ilk kez maçı alacağına olan inancını sergiliyordu.

Gezegenin en iyisi İlk
yarıda 'yenilmemek' için oynayan Galatasaray, ikinci yarıda bir kişi eksik kalan rakibine oranla hayli üstündü ama maçı kopartacak golleri ancak gezegenin en iyi şutörlerinden birisine sahip olmasıyla bulabiliyordu.
Sneijder'in ayağı ısınmıştı bir kere. Hollandalı muazzam bir gol DAHAatarak farkı ikiye çıkartmakla kalmıyor, son derece silik bir derbi olarak kalacak bir maçı unutulmaz maçlar arasına yazdırıyordu.
Yine de şu soruları sormak lazım; Kadlec o golü atsa n'olurdu? Ya; Bruno Alves biraz daha şuurlu olsaydı?...
G.Saray kendisi için son derece kötü giden bir maçı F.Bahçe'nin iki yabancı savunmacısının şuursuzluğu sayesinde lehine çevirdi ve olağanüstü şutörüyle kazandı.
Alper'in ayağından gelen golden önce, Hasan Ali topu oyun sahası dışından çevirmişti. Bu pozisyona ve verilmeyen birkaç sarı karta rağmen, hakemlere "kötü yönettiler" demek haksızlık olur...