Bir de baktı gol atmış!

Sivas'ın ilk dakikalardaki ürkek hali Beşiktaş'ın rahat bir galibiyet alacağı izlenimi verdi. Erken gelen gol bu izlenimi güçlendirdi. Çarşı bile bitti kabul edip kendi kendine eğlenmeyi tercih etti.
Quaresma ile Almeida'nın rahat pozisyonlarda fanteziye kaçmaları, skorun artmasını önlerken uyuyan Sivas uyandı ve Beşiktaş'ın kabusu başladı.
Önce orta sahada bastılar, sonra Beşiktaş savunmasının arkasına sarktılar. Boş kaleye yapılamayan kafa vuruşları, dokunulamayan toplar Sivas'ın iyi oynadığı dönemde dahi panik yaptığının kanıtı gibiydi.
Ya da birileri deniz tarafındaki kaleyi okuyup, üflemişti.

Simao büyüyü bozdu
İkinci yarıda Hugo Almeida iki metreden topu direğe nişanlayınca deniz tarafındaki kalenin okuyup üflendiği bir anlamda kesinleşti!
Beşiktaş'ın vurdumduymazlığı devam ederken, Sivasspor ummadığı anda beraberlik golünü buldu. Uzun pasla sağ kanatta buluşan Grosicki osaytta olduğunu düşünüp son dere rahat bir aşırtma yaptıktan sonra yardımcı hakeme döndü, bir de ne görsün; gol atmış!
Futbolu bu kadar gayri ciddi oynayan Beşiktaşlı oyunculara tam da böyle bir gol yemek yakışırdı. Yakıştı da!
Sonra... Anladılar pabuç pahalı, başladılar yüklenmeye.
Sivas da beraberliği yeterli görüp gömülünce Beşiktaş baskı kurdu. Mahmut'un Egemen'i formasından çektiği pozisyon net penaltıydı. Simao topun başına geçince aklımıza deniz tarafındaki kalenin büyülü (!) oluşu geldi ve Simao'nun usta ayağı büyüyü bozdu.
Bir cümle de Tanju için. Tüm maç eksiğine rağmen hiç sırıtmadı. Daha çok şans verilmeli.