Beşi bir yerde!

Bilic'i anlamakta zorlanıyorum.
Takım kazandığı için taraftar anlayacaktır buna eminim, yani geçen haftaki tepkiler olmayacaktır ama bizim işimiz tabelaya bakmak değil sahaya bakmak.
Sahaya bakınca Kerim'e yapılan büyük haksızlığı görüyorum.
Bu çocuk 3 haftadır son 10 dakikada oyuna girip klasını konuşturmasına rağmen bir türlü Bilic'in gözüne giremedi. Böyle kaliteli bir alternatif varken Gökhan Töre'nin formsuz haline neden tahammül edilir, anlamak mümkün değil.
Anlamadığım bir başka olay ise Oğuzhan, Fernandes, Gökhan Töre, Almeida ve Olcay'ın aynı anda sahada olmaları!
Bu "Beşi bir yerde" teknik anlamda rakiplere fark atabilecek kapasitede, ne var ki hiç birinde adam kovalamak yok, alan kontrol etmek hak getire. İlk yarım saatte rakibi sürklase eden bindirmeleri yapıyorlar, bol pozisyon bulup, bolca da gol kaçırıyorlar ve çekiliyorlar kenara.

İlk gol net ofsayt!
Kayseri'de olan da bundan farklı değildi. İlk bölümde kazanma iştahıyla saldıran bir Beşiktaş izledik. Çok pozisyon buldular ve yalnızca bir tane atabildiler.
İkinci yarının başından itibaren Fernandes, Oğuzhan ve Gökhan başta, "Beşi bir yerde" tamamen yürüme moduna girdi. Hal böyle olunca Kayserispor aldı sazı eline.
Topu alan dikiliyor Tolga'nın karşısına. Allah'tan sezonun en iyi transferi Tolga günündeydi, havadan, yerden geçit vermedi.
Kaleyi kapattı.
Ne zamanki Gökhan Töre, Oğuzhan ve Almeida yani üç yorgun silahşör sahneye çıktı, Beşiktaş yeniden dengeyi kurmayı başardı nitekim ikinci golde bundan sonra geldi.
Beşiktaş'ın olmazsa olmazları var bunu sık sık belirtiyorum.
Veli-Atiba ikilisi zaruriyet dışında bozulmaz bu biiir. "Beşi bir yerde" nin en formsuzu olan Gökhan Töre'ye daha fazla şans vermek takıma delikli kuruş kadar fayda sağlamaz bu da iki.
Sonuç olarak haftalar sonra net bir skorla galip gelmeyi başardı.
Böyle bir galibiyete ihtiyaçları vardı. Üç hafta sonra beraberlik serisini üç golle sonlandırıp derbi haftasında moral buldular.
Not: İlk gol net ofsayt, Motta'ya verilen ikinci sarı ise tam eyyam kartıydı.