Futbol topu ağlıyor

Herkes ağlıyor... En başta futbol topu ağlıyor. Futbol topunu küçük görmeyin.
Doğal olarak küçük. 400-500 gr arasında. Ama yaptığı iş dünyayı yönetmek.
Herkes bu ufak futbol topunun yaptıklarıyla yaşıyor.
Atılan goller... Yenilen goller... Futbolcuların yaşamı, hayatı. Teknik direktörlerin hünerleri.
Politikacıların seçimleri. Yoksul ve zenginin birleştiği...
İşte bu küçük olarak görmüş olduğunuz futbol topu herkesin hayatında bir kesit olarak yaşamakta. Var olmakta.
Maalesef bir futbol topunun güzelliklerini, mutluluğunu, sevincini, bazen de üzüntüsünü yeni yetişen ve genç bir nüfusa sahip olan çocuklarımıza sağlıklı olarak teslim edemedik.
Herkes kendi menfaatine göre hegomanyasına göre, gücüne göre bu futbol topuyla oynadı. Fakat unutulmaması gereken birşey vardı. Basit ve hafif görülen bu top bugün oynanmanın intikamını alıyor insanlardan.
Yıllarca bir yerlere çekildi, yıllarca birileri kullandı.
Bu birikimin patlaması da bu oldu. Hiç kimse ağlamasın, üzülmesin, feryat etmesin, isyan etmesin. Sakin olsun. İnanın bana sonunda kazanan bu işi kazanan dürüst insanlar olacak.

Entrikacılar sonunda kaybeder
Dürüst insanlar hep acı çekerler, ızdırap çekerler. Entrikacılar ise her zaman kazanacaklarını zannederler. Ama sonunda kaybeden onlar olur. İşte bugün öyle bir gün.
Bence ağlamaya gerek yok. Gün gülme günüdür. Tebessüm günüdür. Gün futbolun arınma günüdür. Gün dedikoduların bittiği gündür. Gerçek ile yüzleşmenin günüdür. Biz aramızda kötü insanları istemiyoruz.
Onların aramızdan çıkıp gitmelerini istiyoruz.
Hayal dünyamızı, mutluluğumuzu, umudumuzu kaosa dönüştürecek insanları istemiyoruz.
Onun için dostlar ağlamayın. İnanın önümüz açılıyor artık. Dedikoduların sonu geliyor artık. Her şampiyonlukta bir vicdansızlık vardır diye konuşulurdu yıllarca. Şimdi konuşulmuyor.
Vicdanlar artık gerçek oldu. Arkadaşlar bu işin finalinde kim ağlıyor biliyor musunuz? Futbol topu! Çünkü futbolu özledi.