25 Mayıs 2010 | Salı

Ada açılımının iflası

Galatasaray son yıllarda ciddi bir politika değişimine gitmiş ve yabancı transfer rotasını Premier Lig'e çevirmişti. Alınan her futbolcu, galatasaray.org'a tıklanma rekorları kırdırmıştı. Amaç; Avrupa'da kupa hedefleyen Galatasaray'ı, kupaya taşıyacak tecrübeli isimlerden oluşturmaktı. Ancak; amaç-sonuç ilişkisi hayal kırıklığı ile neticelendi. Bu sezon Galatasaray forması giyen yabancılara bakıyoruz... Leo Franco, Abdul Kader Keita, Milan Baros, Shabani Nonda, Harry Kewell, Elano Blumer, Tobias Linderoth, Lucas Neill, Joao Alves, Giovani Dos Santos... Tam 10 futbolcu. 8'i Premier Lig kökenli. Ama Avustralyalılar dışında onlar da yarımşar sezon- verim sağlanan "Adalı" yok! Çünkü Premier Lig'den sonra Turkcell Süper Lig'e gelmek onlarda genel olarak "tatil" algısına yol açıyor. Zaten itiraf da ediyorlar. En son Giovani, "Türkiye'de ligin bu kadar zor olduğunu bilmiyordum" dedi mesela. Özetle, Galatasaray'a ve Türk futboluna heyecan getiren Premier Lig açılımı, aynı heyecanla ve katkı payıyla dönüş yapamadı bizlere. Ve bence "Premier Lig açılımı" iflas etti. Galatasaray; Nonda ve Linderoth'la yollarını devre arasında ayırmıştı. Jo, Giovani, Kewell ve Franco da gitti. Elano da giderse elde 3 yabancı kalacak. Bu, 4 ya da 5 yabancı alınabilir demek... Boşalan yabancı kontenjanı, Galatasaray'ın boş olan kasa gerçeğiyle karşı karşıya yani... Galatasaray yabancı kontenjanını doldurmak için kendini paralamamalı bence... Teknik direktör Frank Rijkaard'ın istediği 1-2 üst düzey yabancı artı gelecek vadeden yabancılara yönelmek en iyi seçenek... Yoksa tatilci zihniyetli yabancılarla erken tatile girilen sezonlar çok olur...

* * *
Ateş ve su
Haldun Üstünel, Fenerbahçe'ye verilen 2 maçlık seyircisiz oynama cezası almasına tepki gösterip, "Bizde bardakla, orada itfaiye aracıyla su atıldı" demiş. "Kimin ayıbı daha büyük" komikliğini bir tarafa bırakırsak Üstünel, kısmen haklı. Ama unuttuğu bir ayrıntı var, bardakların hedefi futbolcular, itfaiyenin hedefi yanan boş tribünlerdi. Hedef tahtası insan değildi. Ama PFDK'nın, maç sonrası binlerce insanın sahaya dalmasına, bitime 10 dakika kala hoparlörden bangır bangır marşlar çalınmasına herhangi bir ceza vermemesi ilginçti. Keza Bursaspor'a "şampiyonluk turu" nedeniyle 20 bin lira para cezası verildi bu yüzden. Sanırım, PFDK'nın güvenlikle ilgili standartlarını açıklamasında yarar olacak...

* * *
Şarkın garpla imtihanı
Aziz Yıldırım 3 yıl üst üste şampiyonluk sözü vermişti... Yıldırım Demirören rakamı arttırıp, "5 yıl üst üste şampiyonuz" demişti... Galatasaray Başkanı Adnan Polat da bu sezonun hedefini 5 kupa koymuştu... Sonuçta lastik patlattılar. Hedefler bir yana, başkanlar başka yana dağıldı... Bir de Milli Takım'ın yeni teknik direktörü Guus Hiddink'in demeci var. "2012 finalleri için garanti veremem. Ama herkesin izlemekten keyif alacağı, maçını kaçırmak istemeyeceği bir takım yaratacağız" demiş... İşte şark ile garp arasındaki temel fark bu. Mesele, sistem meselesi, bakış meselesi. Ve garpla, şark zihniyetiyle, aldatarak, günü kurtararak rekabet zor... Çok zor...

* * *
Aziz başkanın pilav günleri
Aziz Yıldırım aynı Aziz Yıldırım... Köşeye sıkıştığında topu başka sahaya atıp gündemi pat diye değiştiriyor. Her seferinde de papaz, pilavı yiyor! Fenerbahçe 12 yılda transfere, yılda 50 milyon dolardan toplamda 600 milyon dolar harcadı. Ortada ise doğru düzgün bir başarı yok. Ama kimse de başarısızlığın gerçek nedenini sormuyor, sorgulamıyor. Kulüplerin gerçek sahipleri olan kulüpler bile (Yönetimlerini ibra etmeyerek gerçek bir gözdağı veren Trabzonspor ve Beşiktaş hariç). Başkan da çıkıp öz eleştiri yapmıyor. Yapmak istemiyor. Sezon başındaki aksaklıklardan, kelepçeli seks skandalına kadar bir dünya olayın analizini çıkartmıyor. Suçu hep "ötekilerde" arıyor. Toplumumuz balık hafızalı olunca da, "dış mihraklar pilavı" kaşık kaşık gidiyor. Ne diyelim, afiyet olsun...

* * *
LAFOLOJİ
Deivid, "Türkiye Kupası bizim için bir gizem. Finale kadar gelip neden kupayı alamadığımızı biz de anlamıyoruz" demiş...
Galatasaraylılar da Saracoğlu'nda, o dediğinden oluyor işte...
Aziz Yıldırım, "Türkiye'de tek büyük vardır, o da Fenerbahçe'dir" demiş...
İlginç! Tez konusu yapmak lazım. Aziz beyi...
Kazım Kazım, 45.5 numaralı kramponlarını kaybedince ortalığı ayağa kaldırmış...
Paletlerini çaldırmış olmasın! 45.5 numarayı kim ne yapsın...
Melih Gökçek, "Aziz Yıldırım bence takımı ne hale getirdiğini konuşsun. 13 yılda Fenerbahçe 1.5 milyar dolar harcamış, sadece 4 kez şampiyon olmuştur" demiş...
Para işlerine pek girmeseniz sayın başkan. Sizin transfer giderleriniz de az buz değil ne de olsa... Şükrü Saracoğlu Stadı'na alttan ısıtma yapılıyormuş.
Trabzonspor maçında da üstten ısıtmayı denemişlerdi ama tutmamıştı!...
Arjantin Futbol Federasyonu, Maradona için Güney Afrika'ya 450 dolarlık alttan ısıtmalı, hava kurutmalı klozet götürüyormuş...
Maradona "El Turco" galiba, kendisine yarattığı "düşünme alanına" baksanıza...
Galatasaray kulübü, Türk Telekom Arena Stadı'nın VIP koltuklarına 1 Haziran'dan itibaren yüzde 15 zam yapmış...
İşte budur! Olmayan koltuğa zam, bir tek bizde olur!...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor