Arda-Alex bir maçta ancak ev hanımı kadar koşuyor

Futbola analizi soktuğumdan bu yana yaklaşık 10 yıl geçti. Kimileri analiz kısmını anlamayıp, 'Sadece rakamlara bakarak istatistikle maç sonucu bilinir miymiş' dediler?
Kimileri istatistik ve analiz arasındaki farkı anlamadılar.
Kimileri ise benim ilk kez getirdiğim sistemin çok tuttuğunu görüp taklit etmeye kalktılar ama yüzlerine gözlerine bulaştırdılar.
Ben de kendi yoğun doktorluk yaşamımın içinde zevk için yaptığım bu işi zaman zaman anlatmaya çalıştım.
Bazen başardım, bazen ne dediğimi anlamadılar.
Ya da belki de ben anlatamadım.
Ama ısrarla bir şeyi vurguladım , ben istatistik değil ANALİZ yapıyorum.
İstatistik sadece rakamdır. Analiz ise o rakamlara verilen 'can'dır, 'anlam'dır.
Eğer rakamları doğru yorumlamazsanız ortalık çöplüğe döner.

Vay be! Amma koşmuş İşte
bu çöplük durumlarından bir tanesi de, oyuncuların maç içinde kat ettiği mesafenin ölçülmesi oldu.
9-10 kilometre civarında koşan bir oyuncuyu görünce; önüne gelen yorumcu, aslında hiçbir şey anlamadan bu rakamı "'VAY be! amma koşmuş" diye yorumlamaya kalktı.
Bakın ben size gözlerinizi fal taşı açacak gibi bir rakam vereyim.
Ben İç Hastalıkları Uzmanı bir tıp doktoru olarak, özellikle şişman hastalarımın zayıflamaları konusunda da çalışıyorum.
Verdiğim diyetlerin yanına mutlaka spor da ekliyorum.
Bu sporu da; ortalama 30 yaşındaki bir hanım için 1.5 saatlik yürüyüş ve ortalama hız olarak da koşu bandındaki 6 hızında veriyorum.
Bu da dakikada yaklaşık 120 adım atmaları anlamına geliyor.
Peki bu durumda 1.5 saatte ne kadar yürüyor bir ev hanımı biliyor musunuz?
9 kilometre!
Yani bir futbolcunun 90 dakikalık sürede aldığı mesafeyi kat ediyor sıradan bir ev hanımı.

Takımı topa sahipken
Eee!.. O zaman, o gözünüzde çok büyüttüğünüz "çok mesafe koşan futbolcu karizması" yere mi gömüldü şimdi.
Elbette gömülmedi.
Çünkü o mesafenin içinde tempo var, çabukluk var, seri olmak var, hızlı yön değiştirme var, nefesini doğru kullanma becerisi var.
Dolayısı ile koşulan mesafeye bakarsanız hiçbir anlamı olmayan değer, yukarıda anlattıklarımla asıl değerini kazanıyor.
Oyuncunun topsuz alanda doğru yerleşmesi, pozisyon alması koştuğu mesafeyi anlamlı hale getiriyor.
Bu nedenle kaç kilometre koştuğu değil, top ayağında iken ve takımı topa sahipken ne kadar koştuğu önemli oluyor.
Eğer ki bir takım, top kendinde iken az koşuyorsa bu takım başarılı oluyor.
Çünkü o zaman amele gibi koşmayıp, topu koşturuyor anlamı çıkıyor.
Günümüz futbolunda da artık ne kadar koştuğunuzdan çok, top sizde iken ne kadar az koştuğunuz değer kazanıyor.
Yakında bu konuyu daha derinlikli olarak inceleyip takımlarımıza yardımcı olacağım.
Böylece Arda veya Alex'in ya da herhangi başka bir futbolcunun sonuçta bir ev hanımı kadar ancak koştukları 90 dakikada takımlarına nasıl daha fazla faydalı olacaklarını anlatmaya çalışacağım.