Dr. Gürkan Kubilay

Dr. Gürkan Kubilay

14 Mart 2011 | Pazartesi

Yeter artık Fener!

Bu maçın değerlendirmesini madde madde yapalım: 1- 16 maç üst üste kazandıktan sonra Barcelona'yı durduran takım Sporting Gijon'un stadının altında bir değirmen vardır.
Bu nedenle Gijon'lu bir doktor arkadaşım bu maç öncesi "Barcelona'yı öğüteceğiz'' demiş ve gerçekten de Barça'dan bir puanı çalmışlardı.
Gijon'un en önemli özelliği ise düşme potasında olması idi. Aynı Barcelona, içerdeki ve ligdeki tek yenilgisini de ligin sondan ikinci takımı Hercules'ten almıştı.
İşte bunu da düşünerek çıktı Fenerliler Konya maçına. 2- Ben Fenerbahçe'nin yaptığı düzeyde presi, Premier Lig'de bile pek görmüyordum.
Bu presin en büyük uygulayıcıları ise Niang, Baroni, Topuz ve Emre idi. 3- Emre üzerine sertlikle oynayan Konya, Emre'ye Ertuğrul ile faul yaptırtıyor, bu durum Emre'yi daha da hırslandırınca, Emre kartı görüyor ama Fener bir ön liberonun bir maçta bulabileceğinden çok fazla pozisyon buluyordu.
Maçın sonundaki sakatlığı ise Fener açısından büyük talihsizlikti.

İlk şut 15'te atıldı
4-
Buna rağmen ilk 10 dakika pozisyon yoktu. Çünkü Konya, Kasımpaşa gibi gömülmeyip, cesur oynuyor, ön alanda basıyordu Fener'e.
Üstelik İlk 15 dakika Caner ve Stoch kanadı işlemiyor, kaleye ilk şutun 15'te Mehmet'le bulunması ilginç oluyordu. 5- Niang'ın golünde takım presinden çok, faullerden bunalan Emre'nin bireysel yeteneği rol oynuyor, Avrupa'nın ilk 30 dakikada en çok gol atan takımı Fener'in gazabından Konya'da kurtulamıyordu. 6- İlk yarıda Alex yoktu, Gökhan sakatlık etkisi ile tutuktu ama Emre'nin süper hırsı ve isteği, Niang'ın fuleli oyunu ve presi, Yobo ve Baroni'nin, gösterişsiz ama doğru müdahaleleri vardı.
Takım olarak yapılan pres ise çoğunu şansız ama gol alanında doğru yerlerde bulunma becerisi ve diriliği gösteren Stoch'un bulduğu 5 pozisyon getiriyordu. 7- İlk yarıda Konya'nın, Fener'den 4 km fazla koşmasının yorumu netti, ''Konya topçularını Fener ise maçın topunu'' koşturuyordu. 8- İlk yarıda Fener'in en önemli sorunu 2 stoperin de sarı kart görmesi idi.

Semih'in girmesi hoca zekası
9-
2. yarının başında çok basit top kayıpları yapılması takımın balansını biraz bozuyor ama seyircinin de takımın da hırsı devam ediyor.
Stoch ''Acaba maksimum kaç tane kaçırabilirim? '' sorusuna cevap ararken Dia ile değişiyordu. Ama bence başarılı idi. 10-Mejia'yı maden olarak görüp, ona yaptığı presle İspanyol'a çok top kaybettiren Fener'de, Alex bir türlü devreye giremiyordu.
O zaman da iş, Bekir, Gökhan, Topuz ve Baroni'nin mücadelesine kalıyordu. 11- Yorulan Niang'ı çıkarıp, Semih'i oyuna almak, hoca zekası ve becerisi idi. 2. golü de bu nedenle Kocaman'a yazıyordum.
Son 13 maçın 12'sini kazan Fener'i şampiyonluk yolundan almak kolay olmayacak.
Bunu başarabilmek için birinin, Fener'in müthiş mücadele gücüne ve presine ''Yeter artık Fener'' demesi gerekecek.
Peki bu kolay mı?
Ben haftalar önce ''Fener şampiyon olur'' diye yazdım, onun için cevabım: Zor dostum zor...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor