60 zor iş!

Bir sezonda 60'tan fazla maç oynayan takım olmadı Türkiye'de bildiğim kadarıyla. F.Bahçe bu sayıyı geçmenin adale sıkıntısını yaşıyordu.
Öndeki dörtlüden Caner dışındaki üçlü, Kuyt, Sow ve Webo ön alanda savunmayı nerede ise hiç yapmayınca elini kolunu sallayarak gelen ve üstelik Erkan, Alper, Necati gibi adamların hızıyla daha da tehlikeli olan bir Eskişehir izliyorduk.
Başlarda şutlarla denedi Eskişehir.
Baktı ki Emre kendini toparlamamış, orta alan adamlarını da ceza alanına göndermeye başladı ve golü de kenar ortasına Tello'nun vuruşu ile kazandı.
Golde ceza alanı içinde tam 7 Fenerli'nin olması da ilginçti.
Oynadığı maçların yarısında ilk golü yiyen, Avrupa'da ilk 5 takımlar içinde bu özelliği ile tek takım olan F.Bahçe biraz uyandı, oyunu rakip alana yıktı ve Caner ile beraber ilk yarının ayakta kalan diğer ismi olan Gökhan, Kuyt çarpmalı bir gol attırdı Webo'ya.

Bu takım kupayı alır
Gol sonrası bile 3 mutlak pozisyon verdi F.Bahçe. Bu arada istekli hali ile Caner'in, orta alanda tek kalan Topal'ın pasıyla kaçırdığı gol dışında pozisyonu da olmadan bitirdi ilk yarıyı.
Sadece 5 orta yapabilmeleri ilk yarının özeti idi belki de.
2. yarı daha düşük tempoda, riske girmeden başladı 2 takım da. Kuyt ve Sow oyunda yine yoktu. Caner'de kötülerin arasına katıldı. Topal'ın pas hataları arttı. Ama Emre sakatlığında etkisiyle etkili olamayınca F.Bahçe öne gidemedi.
Eskişehir'de ise Akaminko muhteşemdi... Kötü bir ikinci yarı izlerken geç gelen Emre-
Ziegler yerine Salih-Cristian değişikliği de ofansif anlamda etkili olamadı. Uzatmaya gidildi.
Takım yorgundu, oyundan düştü ama sonunda da Fenerbahçe kötü oynasa da penaltılarla finale kaldı. Bu takım bu haline rağmen kupayı alır.