Akrediteli holiganlar

Bursa maçında tribünden Emre Belözoğlu'na ağza alınmayacak küfürler eden"akrediteli" holiganı eminim hepiniz hatırlıyorsunuzdur.
Boynunda görevli kartı bulunan bu adam, hiç çekinmeden Fenerbahçeli futbolculara ana avrat küfür etti. Emre'nin, akreditasyon kartını fark etmesinin ardından gözaltına alınıp stattan dışarı çıkartıldı. Kimdir bu adam? Ona akredite kartını veren kurum hangisidir? Yoksa sadece küfür etmekle mi görevlidir?
Bu soruların hiçbiri cevap bulmadı. Küfür, edenin yanına kâr kaldı. Her zamanki gibi...
Bursa'daki akrediteli holiganlar sadece o kendini bilmez adamla sınırlı değildi.
Basın tribününde, kendilerine "gazeteci" diyen bazı kişilerin Fenerbahçeli futbolculara, maçın hakemi Cüneyt Çakır'a gün yüzü görmemiş küfürler ettiğini duyduk.
Gazetecilikle taraftarlığı birbirine karıştıran bu adamların belirlenerek statlara girişlerinin engellenmesi gerekiyor. Kulüp yöneticileri, Futbol Federasyonu, medya hep birden statlarda küfür bitsin diye var güçleriyle çalışıyor.
Ama önce yapmamız gereken içimizdeki akrediteli küfürbazları temizlemek olmalıdır.

Yobo'nun bonservisi alınmalı
Transfer sezonunun bitmesine saatler kala sarı-lacivertli renklere bağlanan Joseph Yobo, her maç ne kadar isabetli bir seçim olduğunu gözler önüne seriyor. Ağır görüntüsüne rağmen seri ve soğukkanlı. Fenerbahçe'nin en problemli mevkisine 'cuk' diye oturdu. Tek problem sözleşmesinde" kiralık" yazması.
Böylesine profesyonel, çalışkan, sorunsuz bir oyuncunun bir an evvel bonservisinin alınması gerekiyor. Hiç vakit kaybetmeden devre arasında bu iş çözülmeli.
Alternatifli görünse bile (Bilica, Bekir, İlhan) bence Fenerbahçe'nin "doğru düzgün" alternatifi olmayan tek bölgesi savunma.
Yobo'nun bonservisi alınırsa kazanan Fenerbahçe olur.