18 Haziran 2012 | Pazartesi

Play-off tartışılmamalı

Süper Lig'in formatı konusunda karara varılamadı. Yayıncı kuruluş play-off'u istiyor. Verdiği paranın karşılığını alamadı.
Bir de bunun üzerine kulüplerden ve yöneticilerden kaynaklanan yapısal problemler eklendi.
Kulüpler sisteme karşı. Çünkü teknik adamlar bunu istemiyor. Ama 12 maçlık play-off serisi ile havuz biraz olsun nefes alabildi.
Yayıncı yaşayacak ki, kulüpleri yaşatacak parayı ödeyebilsin. Birbirine bağlı bir sistem bu. Bunu çok yazdım. Benim play-off'tan yana tavır koymamın yukardakiler ile hiçbir alakası yok. Hepsi iş adamı veya politikaya bir türlü bulaşmış olan başkanlar ve yönetimlerin, iddia bittiği anda ihtiyacı olan rakiplere karşı takımlarını yüzde yüz oynatmaları çok mümkün değil. Bu yüzden senelerdir, "o takım, bu takıma yattı" yorumları yaptık. Bu sene ise hiç yapmadık. Çünkü son maçlara kadar hedefler vardı, herkes kazanmak zorundaydı. Kimse kimseye acımadı, kıyak yapamadı.
Hak eden kazansın
Doğru ve liyakat sahibi bir ligimiz olsun istiyorsak, hak edenin kazanması veya sıralama sahibi olması gerektiğine inanıyorsak, play-off sistemi en kısa yoldur. Buna, liderden 22 puan geriye düştüğü halde görevinin başında kalan teknik adam ve yöneticiler ile sağlanan istikrarı eklemedim bile…

Alex'ten mesajlar
Twitter'da, "Belki F.Bahçe beni istemiyor" diye yazdı Alex. Büyük kaptan yol ayrımından bahsediyor. Bir gün gelecek olan o kaçınılmaz karar konusunda, üstündeki sorumluluktan sıyrılıyor.
Aykut Kocaman yeni bir dönem başlattı. İdman performansını karne haline getirdi. Şimdi Samandıra'ya kuruyor sistemi. Kim ne kadar ve hangi verimlilikte çalıştı, cihazlar söyleyecek.
Oyuncunun "Hoca bana taktı" itirazı da bitecek yani.
Ve 17'de 16'lık performansı, "Takım, Alex'in arkasından gitti" diyerek açıkça belirten bir teknik adam var. Alex çalışmadı, takım durdu. Alex koştu, takım performansını yükseltti. Kaptan bunu iyi biliyor. Yeni dönemde çalışmak, bilgisayarlardan da geçer not almak durumunda.
Emre Belözoğlu gibi bir fenomen, antrenman performansı iyi çıkmadığı için kontrat masasına oturamadı. Alex twitter yorumunu yaparken, kendini opsiyon dışı tutmak istiyor olabilir. Kocaman'ın defterinde de bu yazmaz.
Bakalım ne olacak?

Görevin kıymetini bilenler
Kulüplerin kendi değerleriyle yakaladıkları yükselişe son örnek Samet Aybaba oldu. Ne kadar kariyer sahibi de olsalar, yabancı teknik adamların arkalarındaki iz bırakmadıklarını geç de olsa fark etti yöneticilerimiz. Fatih Terim'i üçüncü kez takımın başına getirerek anladı yaptığı yanlışlığı Galatasaray. Aykut Kocaman Fenerbahçe'deki üçüncü sezonuna hazırlanıyor. Bir şampiyonluğu ve bir kupası oldu. İkinci şampiyonluğu da olabilirdi, olamadı.

Aybaba doğru seçim
Şimdi Samet Aybaba ile Beşiktaş, üçüncü kez deniyor bu seçimi. Ertuğrul Sağlam ve Rıza Çalımbay ile dönemediler virajı.
Samet hoca daha tecrübeli ve gün görmüş olarak geliyor takımın başına.
Organizasyonu iyi beceren, takım ve taktik kurgusunda da doğruyu bulmayı başaran bir teknik adamdı.
Sorunlu oyuncuları da yönetmekte ustalığı var.
Trabzonspor'da bunu ispatladı. Beşiktaş doğru bir seçim yaptı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor